İnsanlık âlemi farklı derecelerde imtihanlardan geçirilirken, sosyal hayatın bütün cihetlerinde iman ve inkârın yahut iman zayıflığının tesirleri açıkça görülmektedir.

Şimdiki cemiyet hayatının yaşantı tarzında, tahkiki ve sağlam bir imana sahip olan müminler, toplumun manevi çiçeklerini meydana getirirken, böyle bir imandan nasibi olmayanlar ise, zehirli zakkum meyveleri gibi sosyal hayatı zehirlemekte ve her şeyi berbat etmektedirler. Yalan, hile, rüşvet, adam kayırma, aldatma, dolandırıcılık ve benzeri kötülükler hep onların başı altından çıkmaktadır. Ehl-i iman olan müminler ise, toplum hayatının manevi dinamikleri ve sosyal bünyeyi sağlam tutan temel direkleridir.

Bilhassa, Kur’an’ın bu çağa bakan en son dersi olan Nur Risalelerinden feyiz alan Nur Talebeleri ise, cemiyetin manevi omurgasını  teşkil etmekte, milletin birlik ve beraberliğinin, sevgi ve kardeşliğinin esasını temsil etmektedirler.

Nur Talebeleri, bataklıkların içinde biten ve oraların bile yüzünü güzelleştiren ve gülümseten nilüfer çiçekleri gibidirler. Hem kendilerini hem de çevrelerindeki insanları irşat ve ıslah ederek, cemiyetin maddi ve manevi bataklıklarını kurutmaya ve ıslaha çalışan bu iman fedailerine ülkemizin ve insanlığın çok ihtiyacı var. Onları etkili ve yetkili çevreler anlamasa hatta anlamak istemese de zararı yok. Zaten, insanlık tarihinde hakkı ve doğruyu savunanlar genellikle anlaşılamamışlardır. Allah’ın razı olması, onlara yeter de artar bile.

asyanur.info

Views: 0