(Dünden devam)

 

Yaşadığımız hayatın sosyal çalkantıları içindeki musibetler, sıkıntılar, zahmet ve meşakkatler kendiliğinden oluşmuş şeyler olmadığı gayet açık bir gerçektir. Rahman-ı Rahimin ihsan ettiği sayısız nimetlerine, bolluk zamanında şükür ve hamd ile karşılık vermeyen kitleleri, Allah zalimlerin eliyle sıkıntı ve darlıklar içine atar. Çünkü, “Zalim, Allah’ın kılıcıdır, onunla intikamını alır. Sonra döner, zalimden de intikamını alır.” denilmiştir.

Ferdi olarak başa gelen musibet ve hoşa gitmeyen olaylar da tesadüfen gelmiş değillerdir. Geçmişte işlenmiş hataların cezası onun içinde olduğu gibi, mümin için gelecekte verilecek olan mükâfatın ve günahların kefareti de onun içindedir. İmtihan ve manevi terakkiye vesile olması ise, başlı başına bir hadisedir.

Musibetlerin içinde insanın en zoruna gideni ise, düşmanların attığı taşlar değil, dostların attığı çiçeklerdir. Hallac-ı Mansur “Enel Hak” dediği için taşlanırken “Beni halkın attığı taşlar değil, şu evliyanın attığı çiçek yaraladı. Çünkü o, benim ne demek istediğimi anlamıştı.” demiştir.

Bediüzzaman Hazretleri de hak etmediği halde, akıl ve hayale gelmedik musibetlerle karşılaştı. Ancak o, başına gelen musibetlerin nereden geldiğini biliyordu. Güzelden başa ne gelse, elbette onlar da güzeldi. Fakat O, kendisi üzerinde oynanan oyunlara ve baskılara katiyen boyun eğmedi ve “Eğer, başımdaki saçlarım kadar başlarım bulunsa, her gün biri kesilse, hakikat-i Kur’an’iyeye feda olan bu başı zındıkaya eğmem ve bu hizmet-i imaniye ve Kur’an’iyeden vazgeçmem ve geçemem.” diye haykırıyordu.

Hayatı boyunca kendisine yaşatılan her türlü musibet ve sıkıntılar için “Musibetlerin tenevüü (çeşitliliği), musikinin nağmeleri gibi kulağıma geliyordu.” diyen Bediüzzaman Hazretlerinin bu tavrı, her zaman hayat rehberimiz olmaya devam ediyor ve edecektir.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 42