İstibdat ve dikta idarelerinden kurtularak, aklın ve hürriyetin hâkim olduğu demokratik cumhuriyet yönetimlerine kavuşan milletler, sürü gibi güdülmekten çıkarak, insana yakışır bir yaşam biçimine ulaşmışlardır. Asr-ı Saadette, vahyin ürünü olan…

Tarih boyunca büyük dâvâlar, dâvâsı uğrunda ölüm de dahil her şeyi göze alabilen ve değil dünyasını, âhiretini bile fedâ edebilecek kadar yüksek bir fedakârlık duygusunu yaşayabilenler üzerinde yükselmiş ve gelecek…

İman ve Kur’an dâvâsına gönül vermiş idealist insanların, hizmet esnasında takip edeceği bir çok prensipler ve temel unsurlar vardır. Bunların başında sabır kuvveti gelmektedir. Sabır, zahiren durağanlık veya yapılması gereken…

Cahiliye dönemini kapatarak geldiği zamanı bir saadet asrına çeviren İslâm dini, müşrik bir toplumdan, muvahhit bir Sahabeler topluluğu meydana getirdi. O sahabeler ki, Sevgili Peygamberimize (asm) “Anam babam sana feda…

(Dünden devam) Hikmetle düşünmek ve hikmetle amel etmek her hayırlı işin başlangıcı ve vesilesidir. “Kime hikmet verilmişse, ona çok hayırlar verilmiş demektir.” ayet-i kerimesiyle Cenab-ı Hak, akıl gücünün vasat mertebesi…

Bir defaya mahsus olmak üzere dünya denilen bu imtihan meydanına gönderilen insanlar, hak ve hakikati buldukları takdirde nihayetsiz saadetlere, haktan saptıkları zaman da nihayetsiz azap ve elemlere muhatap olacaklardır. Cenab-ı…

İnsanlığın hiç değişmeyen ve her zaman tazeliğini koruyan gündemi, hiç şüphesiz ölüm gerçeğidir. İman ile bu hayatı noktalayıp, ebedi saadet ve cenneti kazanmak veya kaybetmek meselesidir. Bu hadise karşısında dünyanın…

Sanayi ve teknolojinin zirveye çıktığı, özellikle bilgi çağına girdiğimiz 21. yüzyılda, dünya baş döndürücü bir hızla istikbale doğru koşuyor. Bloklar dağılıyor, yeni devletler ve yeni bloklar meydana geliyor. Dünyanın iktisadi,…

Âhirzaman müceddidi olan Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ortaya koyduğu, Kur’an’a dayalı Nur mesleğinin en önemli konularından biri de BEN yerine BİZ gerçeğidir.Eski zamanlardaki ferdiyetçilik tarzından farklı olarak, cemaat asrı olan…

Misak-ı milli hudutları içinde yaşayan milyonlarca vatandaşını, huzur ve güven içinde sevk ve idare etmesi gereken bir devletin en büyük gayesi ve vazifesi, birlik ve beraberliği tesis ve temin etmesidir.Devletin…

İnançsız olduğu halde, kendine inanıyor süsü veren münâfıkların en bariz vasfı, aldatmak ve yalancılıktır. Zirâ Hadis-i Şerifte “Münâfığın alâmeti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz ve…

Bir tek nev olan insanlık âlemine, sair hayvanatın nevileri kadar vazife gördürmek ve imtihanına vesile olmak gibi daha bilmediğimiz binlerce hikmetler ve gayeler için; mahiyetine yerleştirdiği istidat ve kabiliyetlere bir…

Hayvan hakları açısından bir zamanlar ekrandan gösterilen, İspanya’daki matadorla boğa arasındaki boğuşmayı görünce içim parçalandı. Kan revan içinde bırakılan boğaya son darbeyi vurması için, on binlerce seyirci “Oley! Oley!” diye…

Kim neye lâyık ve müstehak ise, Hak ismiyle hakkını veren Cenab-ı Hak “Hak yücedir ve hiç bir şey ondan daha yüce değildir.” ferman etmektedir. Kulluk canibinden bakıldığı zaman, Allah’ın insanlar…

Yaratılış gayesinin dışına çıkan ve aslî vazifesini unutan ene denilen insandaki benlik, emânet olarak verilmişken kendini asıl mal sahibi zannedip, hâinâne bir vaziyete girer. Ve nefsinin arzularını ilâh kabul ederek,…

Yeryüzünde Allah’ın halifesi ve Ona vekâleten mühim işler icra eden insanlık aleminin, fiil ve hareketleriyle semavat ve zemin alâkardadır. Yeri ve gökleri yaratan Cenab-ı Hakkın rızasına uygun olmayan ameller nev-i…

Asr-ı Saadette, sahabelerin arasında hatadan dönme faziletinin binlerce örneği olduğu gibi, asr-ı âhirde sahabe mesleğinin bir cilvesine mazhar olan Risale-i Nur mesleğinde de, binlerce misaller vardır. Onlardan bir tanesini nakletmek…

Mahiyeti nihayetsiz acz, fakr, naks ve kusurdan yoğrulan insanın, zaman zaman yanlışlara düşmesi fıtratının gereğidir. Gaffar isminin muktezası olarak, yarattığı kullarının hata ve kusurlarını affetmek isteyen Rabbimiz, bilerek veya bilmeyerek…

İnsan mahiyeti itibariyle nihayetsiz istidat ve kabiliyetlerle, karmaşık duygu ve hislerle donatılmış bir varlıktır. Öylesine engin bir derinliği ve geniş bir ufku vardır ki, araştırıldıkça bilinmezliği artan ve iç dünyası…

Kâinatın bütün çarklarını insan için döndüren, her şeyi insanın hizmetine veren ve atomlardan yıldızlara kadar umum mevcudatı ve olayları, kaza ve kader kalemleriyle sevk ve idare eden bir Kadir-i Zül…

Dünyanın belki de en zengin dili olan Osmanlıcaya, içinde Arapça ve Farsça gibi kelimeler olduğu için, iflah olmaz bir kin ve düşmanlıkla, Öz Türkçe adı altında harp ilân edildi. Ne…

Türkiye’yi yeniden şekillendirmek, sivil ve demokrat bir anayasa yapmak için meclisteki siyasi partiler ciddi bir çalışma içindeler.  Hepsi, elbette millet ve memleket menfaatine en doğru bir anayasa ortaya koymaya çalışıyorlar.…

Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, millet ve devletçe nasıl bir Türkiye istediğimize bir türlü karar veremedik. Yeni rejim tesis edilirken, en tepedeki yönetenlerin niyetleri bir hayli farklı olduğundan, temelden çürük olan…

Bir önceki makalemizde ifade ettiğimiz gibi ayrımı yapan ve münakaşayı körükleyen lâik cephedir. Resmi ideolojiyi korumak ve kollamak adına yapıyor. Müminler inançlarının icaplarını yaşamaya çalışıp, bundan uzak yaşayanlara müdahale etmemeyi…

Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, ulus devlet anlayışı ile yola çıkıldığından ve asırlarca milleti bir arada tutan değerler devletçe dışlandığından; milli birlik ve beraberliği sağlamada çeşitli zorluklarla uğraşarak geliniyor. Tek partili…

Ferdin hayatını şekillendiren İslâm dininin kurallarından dışarı çıkan, hatta o dine karşı düşmanca bir tavrın içine giren lâik bir insanın Allah’ı olur mu? Tanımadığı ve emirlerini yok saydığı, itaat etmediği…

Din ile dünya işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelen ve din ve vicdan hürriyetinin teminatı olması gereken lâiklik, devlet kurumunu ilgilendiren ve tatbiki fert planında mümkün olmayan bir kavramdır. Batı toplumlarında,…

İslâm tarihi boyunca, bir milletin hayatında Türkiye gibi böylesine dehşetli tebdiller ve tahviller görünmüyordu. İnkılaplar adı altında sürdürülen hasmâne din düşmanlığı, sebep olanların gerçek kimliğini ele veriyordu. Nifak perdesi altında…

Sosyal hayatın içinde yaşayan ve bin cihetten günahların insanı sardığı bir zamanda, Nur Talebelerinin nasıl kurtulacaklarını ve ehl-i saadet olacaklarını hayretle karşılayan Bediüzzaman Hazretlerine şu müjde ihtar edilir: “Risale-i Nur’un…

Cenab-ı Hak, Zariyat Suresi 56. ayetinde “Ben cinleri ve insanları yalnız Beni tanısınlar, iman ile ibadet etsinler diye yarattım.” buyurarak, insanları imtihan edilmek üzere bu dünya denilen imtihan meydanına  gönderdiğini…