Bu dünya hayatında insanın en son ulaşması gereken hedefi, Allah’ın rızasına mazhar olmaktır. Cennete varmak ve Cehennemden kurtulmak bile bu hedefin gerisindedir. Onun için Yunus Emre “Cennet Cennet dedikleri, üç beş saray ile üç beş huri./ İsteyen ver Sen onu. Bana Seni gerek Seni.”demiştir. Bu ifadelerle Cenneti küçümsemek değil. “Allah’ın rızası yanında Cennet ne ki?”mânâsı saklıdır. Zaten Allah’ın rızası kazanılırsa hem Cennete girmek hem de Cehennem ateşinden kurtulmak mümkün olur.
Cenab-ı Hak, kendilerinden razı olduğu kullarının vasıflarını, Kur’an-ı Kerimin muhtelif Sure ve ayetlerinde tarif etmektedir. Onlardan birisi de, 23. Sure olan Mü’minun Suresidir. Bir gün Resul-ü Ekrem (asm) Mü’minun Suresinin ilk on ayetini okuyarak “Kim bu on ayetin hükmünü yerine getirirse Cennete girer.”buyurdu. Bu on ayet müminlerin vasıflarını sıralamaktadır. “Müminler kurtuluşa ermiş, umduklarına kavuşmuşlardır. Onlar namazlarını Allah’tan korkarak, hürmet ve tevazu içinde ve tâdil-i erkân ile kılarlar. Onlar dünya ve âhiretlerine faydası dokunmayan her türlü şeyden yüz çevirirler. Onlar nail oldukları her türlü nimetin zekâtını aksatmadan verirler. Onlar namuslarını korurlar. Ancak hanımlarına ve cariyelerine müstesna. Bunlarla yakınlıklarından dolayı kınanmazlar. Kim helâl sınırını aşarak bundan ötesine geçmek isterse, işte öyleleri haddini aşmış olanlardır. O müminler ki, Allah’a ve kullara karşı olan emanet ve mesuliyetlerini yerine getirirler ve sözlerinde dururlar. Onlar namazlarını devamlı olarak, vaktinde ve şartlarına riayet ederek kılarlar. İşte onlar vârislerin ta kendileridir. Onlar, Firdevs Cennetlerine vâris olurlar. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.”
Cenab-ı Hak, ayetlerde tarif edilen vasıflara sahip olarak hayatımızı yaşayıp, Fidevs Cennetlerine vâris olan bahtiyar kullara cümlemizi nail etsin, inşaallah.
asyanur.info
Views: 0