İman ve İbadet

MUSİBETLERİN VERDİĞİ MESAJLAR- 2

(Dünden devam)

Musibetlere karşı sığınılacak en sağlam kale tevekküldür. Sabır ve rıza ile karşılamaktır. Bizim irademiz dışında gerçekleşen bu tarz hadiselerde, Allah’ın hikmetini düşünmektir. Çünkü, âlemin idaresi bize ait değildir. Her şeyde Allah’ın yüce iradesi hâkimdir. Onun için, hadiselerin yükünü sırtımıza yüklenip, onun altında kendimizi lüzumsuz yere ezmenin ve yıpratmanın hiç gereği yoktur.

Bediüzzaman Hazretlerinin verdiği şu güzel misalde olduğu gibi, gemiye binip yükünü hâlâ sırtında taşıyan bir adamın düştüğü gülünç duruma düşmek doğru değildir. İrademiz dışında gerçekleşen olumlu veya olumsuz olayları, kader gemisine bırakıp rahat etmek lâzımdır. “Kadere iman eden, kederden emin olur.” kaidesi hayata yön vermelidir.

“İman tevhidi, tevhit teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktiza eder.” (Sözler s. 501) gerçeği de yol haritamız olmalıdır. Her şeyi kendine dert yapan, dert sahibi olur. Annem derdi ki “Oğlum! Her şeyi içine atarsan dert sahibi olursun. Dertleri ve sıkıntıları arkaya at!” Arkaya at, demesinden maksat, kader gemisine bırak demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Musibet ve belâlar vesvese gibidir. Onu büyük gördükçe büyür, küçük gördükçe küçülür. Ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet verilmezse söner. Kazaya rıza ve tevekkül vasıtasıyla gözde büyütmekten vazgeçilse, kökü kesilmiş bir ağaç gibi kurur ve problem olmaktan çıkar gider.

Maddi hastalıkların çoğu ruh darlığından ve aşırı sıkıntıdan geldiği tıbben sabittir. Stres denilen ruh gerginliği ise, iman zayıflığı ve tevekkül etmemekten kaynaklanır. Musibetlerdeki mesajlar anlaşılsa ve sıkıntılar kader gemisine bırakılsa, hem dünya hem de âhiret saadetini elde etmeye vesile olur.

Asıl musibet ise, dine gelen musibetlerdir. O tür musibetlerden her vakit Allah’a sığınmak gerekir. Zararlı olan gerçek musibet de odur. İman ettiği halde, beş vakit namaz kılmamak, mazeretsiz oruç tutmamak, Allah’ın diğer emir ve yasaklarına riayet etmemekten daha büyük musibet olur mu? Yahut, dinin icaplarını yaşamak isteyen müminlere sıkıntı vermek için yapılan baskılar dine gelen musibet değil de nedir?

İşte, bunlar gibi musibetler için her zaman Allah’a sığınmalı ve onlardan kurtulmak için Ona yalvarmalı ve Ondan yardım beklenmelidir. Kavli dua ile birlikte, sebeplere teşebbüs etmek makamında da fiili dualar da ihmal edilmemelidir.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Reklam

Yorum Yap