(Dünden devam)
Âhirzaman denilen yaşadığımız devirde hayat şartları tamamen zorlaştığından dolayı, İslâm dininin gereklerini yaşamak da müşkülleşmiştir. Ondandır ki, Bediüzzaman Hazretleri “Bu zamanda farzları yapan ve kebireleri (büyük günahları) işlemeyen kurtulur.” demiştir.
Dinî vecibelerini yerine getirmeyen, hatta onları hafife alan bir kısım lâik çevreler, dinini yaşama gayreti içinde olan samimi müminleri, namaz kılmalarından veya hanımların tesettürlerinden dolayı onları tutucu ve bağnaz olarak suçlamaları, haksız ve yersiz bir ithamdır. Evet, dindar olmakla bağnaz olmak arasında dağlar kadar fark vardır.
Her Müslümanım diyen dindar olmak durumundadır. Fakat bağnazlık, Müslümanların yanına bile yaklaşamaz. Zira bağnazlık, hiç bir ilmî dayanağı olmayan bâtıl ve hurafe inançlara körü körüne bağlanmak ve şuursuzca onları yaşamaya çalışmaktır.
Halbuki “Hak geldi, bâtıl zâil oldu.” ayet-i kerimesi hükmünce, İslâm dini bâtılı kovmak, hakkı hâkim kılmak için âleme gelmiştir. İlme ve araştırmaya dayalı İslâmî bir şuurlanma toplumda hâkim oldukça, taklit, taassup ve bağnazlık azalır ve tahkiki imana dayanan samimi bir dindarlık çoğalır. Risale-i Nur eserleri ile yaptığımız hizmetlerimizde bizim aradığımız ve gelişmesine çalıştığımız netice de budur.
Bediüzzaman Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur tefsirleri sayesinde, aklı fen ilimleriyle, vicdanı da din ilimleriyle aydınlanmış münevver insanlar, cemiyetin bütün tabakalarında, özellikle tahsil gençliğinin arasında sür’atle yayılıyor ve genişlemeye devam ediyor, elhamdülillah.
Doğru İslâm’ı doğru anlayıp, dosdoğru yaşanmasını isteyenler, taassup, tutuculuk ve bağnazlığın ortadan kalkmasını arzu edenler, bu nurlu iman ve Kur’an hizmetine taraftar olmalıdırlar, vesselâm.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0