“Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin, sesleriniz ve simalarınızın farklılığı da yine onun ayetlerindendir. ilim sahipleri için elbette bunda deliller vardır.” (Rum Suresi 22.ayet)
Bu dünyada gözümüzle Zatını görmemiz mümkün olmayan Cenab-ı Hak, yarattığı varlıklardan deliller getirerek varlık ve birliğini ispat ediyor. Bizleri de, bu varlıklara ibret gözüyle bakarak, Yaratıcısına iman etmeye davet ediyor. Zaten insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi ve en önemli vazifesi, kâinatı yaratan Allah’a iman ve ibadet etmektir. Onun emir ve yasaklarına boyun eğmektir. İmtihan oluşumuzun sebebi de budur. İnsan iradesiyle tercihini yapar ve sonunda ya mükâfat veya ceza görür.
Adem (a.s.) ile Havva validemizden çoğalan insanlık âlemi, zamanla hem dilleri hem de renkleri farklılaştırılmıştır. Zahiri sebeplere bakılırsa, deri altındaki melanin denilen maddenin renklerin farklılaşmasına vesile olduğu bilinir. Ancak bütün sebeplerin sahibi olan Allah, bu sebepler altında beyaz, siyah, sarı ve kızıl derililer gibi farklı renklerdeki insanları yaratarak; ilim, irade ve kudretinin sonsuzluğunu gösteriyor. Dilediğini dilediği gibi yaratmaya kadir olduğunu bildiriyor. Yukarıda alıntı yaptığımız ayet de, bunun açık bir delilidir. İnsana yakışan, bu delillere bakarak Yaratıcıyı bulmak ve samimi olarak Ona inanmaktır. Henüz bulamayıp inanmayanlara da, Allah’tan hidayet temenni ederiz.
www.asyanur.info