1973 yılı sonbaharında tanıdım onu. Çok hareketli ve heyecanlı bir yapısı vardı. O zamanlar, Bediüzzaman Hazretlerinin hizmetkârlarım dediği Ağabeylerin ittifak kararıyla, vakıf olarak Ankara’ya tayin edilmiş ve Bayram Yüksel Ağabeyin isteği üzerine Siteler dershanesine yerleşmiştim. Cafer Sürücü Ağabey de, dershane binasının altındaki elektrikli fırın fabrikasında çalışıyordu. Bu münasebetle tam kırk iki yıl birlikte hizmet ettik.

Siteler semti piyasaya sürekli fırın pazarlıyordu. Bundan dolayı, Cafer Ağabeyin tanıdık dostları ve çevresi bir hayli genişti. Çok iyi bir Nur Talebesiydi. Risale-i Nurları tanıyalı iki yıl olmuştu. Yeni tanıyanların hepsinde olduğu gibi, Risale-i Nurları herkese tanıtmak heyecanı onda had safhadaydı. Kiminle tanışsa, hemen Bediüzzaman’dan ve Risale-i Nurlardan bahsediyor, kitap hediye ediyor ve derslere dâvet ediyordu. Bizi de devreye sokmuştu. Her tanıdığını bizimle tanıştırıyor, içlerinden seçtiği adamlar için “Sami kardeş! Bu esnafla daha yakından ilgilen. Bunda dâvâ adamı olacak kabiliyet var. Umulur ki, bizden daha iyi bu iman ve Kur’an hizmetine sahip çıkar.” diyordu. Bu vesileyle çok dostlarımız olmuş ve özel esnaf dersleri başlatmıştık. O dersler uzun yıllar devam etti ve gerçekten çok yeni insanların imanlarının kuvvetlenmesine ve namaza başlamasına vesile oldu.

Demokrat bir insandı. Bir ara Yeni Asya Ankara bürosunda gazetenin dağıtım işini üstlendi. Dağıtım işini ibadet niyetiyle yapıyordu. Başarılı bir çalışma ortaya koydu. Daha sonraki zamanlarda rahatsızlandı. Midesini tamamen aldılar. Gittikçe zayıflıyordu. Son görüşmemiz, Ankara Tıp fakültesi Hastahanesinde oldu. Ali Vapurlu ve Ömer Tuncay Ağabeylerle beraberdik. Kırk sekiz kiloya düştüğünü söyledi. “Bediüzzaman da vefat ettiğinde otuz sekiz kiloymuş.” dedi. “Yapma Ağabey! Allah izin verirse, birlikte daha çok hizmet edeceğiz. Çabuk hastalığa teslim olmak yok.” dedim. “İnşaallah Sami kardeş! Fakat vefat edersem, arkamdan Demokrat Cafer diye bir yazı yazarsın değil mi?” diyerek vefatını haber verir gibiydi.

Evet, insanlık âlemi bir kervan gibi gayb âlemlerinden bu dünya denilen imtihan meydanına geliyor, vazifesini bitirenler de ecel tezkeresini alıp, yine bir kervan gibi berzah âlemlerine göçüp gidiyor. Demokrat Cafer Ağabey de bu kervana katılanlardan oldu. Ölene kadar da hiç istikamet ve sadâkatını bozmadı. Yüzlerce insanın Risale-i Nurlarla tanışmasına ve kurtulmasına vesile oldu. Ona ne mutlu!

1942 doğumluydu. 2015 yılında, yetmiş üç senelik hayatını hüsn-ü hatime ile tamamlayarak bu dünyaya gözünü yumdu fakat âhiret hayatına gözünü açtı. Yüzde doksan dokuz ahbabına kavuştu. O da kabre gülerek girenlerden oldu. Güle güle koca çınar! Güle güle Demokrat Cafer Ağabey! Elbette bir vakit biz de arkandan gelecek ve hep birlikte bütün sevdiklerimizle ebediyen beraber olacağız, inşaallah. Allah sana rahmetiyle muamele etsin, taksiratını affetsin ve makamın da cennet olsun, amin. Ruhuna binler Fatihalar..

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)