Tevrat, Zebur ve İncil gibi semavi kitaplarda Cennet ve Cehennemle ilgili bilgiler olmakla birlikte, Kur’an-ı Kerim daha detaylı ve net bilgiler vermektedir. Kur’an’ın Cennetle alâkalı tasvirleri her ruhu celp ederken, Cehennemle ilgili verdiği haberle insanı dehşete düşürmektedir. Çeşitli ayetlerde, cehenneme gireceklerin simalarından tanınacakları, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanarak yüz üstü cehenneme atılacakları, cehennemin kaynamaktan doğan uğultusunu duyacakları, hiddetli ve dehşetli gürültüsünü müşahede edecekleri anlatılır. Yine Kur’an’ın beyanlarına göre cehennemlikler kaynar sular içecekleri, ateşten halkalar ve zincirler, ateşten elbiseler ile cezalandırılacaklardır. Tevbe Suresinin 34 ve 35. ayetlerine göre, altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar için bu altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılacak, sahiplerinin alınları, karınları ve sırtları dağlanacaktır. Cehennem ehli açlık ve susuzluk hissedecek fakat yemek olarak kendilerine, karınlarında erimiş madenler gibi kaynayacak zakkum ağacı meyvesi, dari denilen zehirli ve dikenli bitkiler; içecek olarak da bağırsakları parçalayan kaynar su ve kanla karışmış irin verilecektir.
Ayetlerin açıklamalarına göre yedi kapısı bulunan ve yedi tabakadan oluşan cehennemin, her tabakasında insanlar sayısınca dereceler ve farklı azap çeşitleri vardır. En üst tabakada, mümin olduğu halde azaptan kurtulamayan aşırı günahkârlar cezalandırılır. Bunlar, günah kirlerinden temizlendikten sonra cehennemden çıkarılır ve imanının karşılığı olarak cennete götürülür. En aşağı tabakada ve esfel-i safilinde azap çekenler ise, inanmadığı halde mümin gözükerek müminleri aldatan ve her fırsatta onlara zarar veren münafıklardır. Bunlar, kâfirlerin azap çektiği tabakadan daha aşağıdadırlar. Cehennemin en dibi ve en azaplı ve işkencelisi onlar içindir. “Biz de Müslümanız ama…”diyerek söze başlayıp, inancını yaşamak isteyen samimi dindarlara her türlü zulmü reva görenler onlardır. Diğer tabakalarda ve muhtelif derecelerde azap çeken ve orada ebediyen ceza görecekler olanlar ise, kâfirler, Allah’a şirk koşanlar, Allah’ı ve peygamberlerini yalanlayanlar, zulüm yapmayı meslek haline getiren zalimler ve şeytanlardır.
Allah’ın bin bir esma-i hüsnası vardır. Bunların bir kısmı celâli, diğer kısmı cemalidirler. Her iki kısım isimler, Cenab-ı Hakkın zatı gibi ezeli ve ebedidirler ve ebedi olarak tecelli etmek isterler. İşte, cemali olan isimler ebediyen cennette tecelli edip, müminleri lütuf ve nimetlere mazhar kılacağı gibi, celâli olan isimler de ebediyen cehennemde tecelli edecek ve azap ehline ebedi azap verecektir. Allah her türlü azaptan inananları korusun, inşaallah.
www.asyanur.info
Views: 2