Başta bütün peygamberler olmak üzere umum evliyaların ve salih kulların duaları, Allah’ın rızasına ve cennetine kavuşmak ve cehennemin dehşetli azabından kurtulmaktır.
Cehennemin sinemada gibi keşfen bir gölgesini gören evliyalar onun dehşetinden feryat etmişler ve onun azabından Allah’a sığınmışlardır. Bu hakikatin hiç şakası yok ve hafife alınacak bir tarafı da yoktur. Onu hafife alanlar ve yok sayanlar ancak kendilerini aldatırlar. Bir müşrikle Allah ve âhiret meselesinde tartışan Hazret-i Ali (r.a.), muhatabının ikna olmayacağını anlayınca “Eğer senin dediğin gibi Allah ve âhiret yoksa, benim Allah’a ve âhirete inanıp ibadet etmemin bana bir zararı yok. Ama benim inandığım gibi Allah ve âhiret varsa sen ne yapacaksın?”diyerek onu susturması çok anlamlıdır.
Hazret-i Ebu Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiği bir hadise göre “Allah, cenneti ve cehennemi yarattığında, Hazret-i Cebrail’e (as) önce cennete gösterdi. Müminler için hazırlanmış muhteşem nimetleri gören Cebrail (as) “Ya Rabbi! Senin kulların burayı görselerdi, herkes oraya girmek isterdi.”dedi. Sonra ona cennete giden yol gösterildi. O yolda insan nefsine hoş gelmeyen namaz, oruç, zekat, cihad ve günahlardan çekinme gibi amellerle kuşatıldığını görünce “Ya Rabbi! Cennete senin pek az kulun girebilir.”dedi. Daha sonra Cebrail’e (as) cehennem gösterildi. Gördü ki, tabaka tabaka dehşetli alevler içinde yanıyor. Rabbine döndü ve “Yüceliğine yemin ederim ki, cehennemi görenler asla ona girmek istemez.”dedi. Sonra cehenneme giden yol gösterildi. O yol, insan nefsinin hoşuna gidecek her şeyle donatılmış ve kuşatılmıştı. Cebrail (as) “Yüceliğine yemin ederim ki, insanların çoğu kendini oraya düşmekten alıkoyamaz.”dedi.
Evet, cennet inanılmaz derecede güzel nimetlerle dolu bir âlem fakat yolu meşakkatli ve zor. Cehennem de, dehşetli ve çeşitli azaplarla dolu bir zindan fakat oraya giden yol gayet kolay ve nefse hoş geln şeylerle dolu.
İnsanlar, dünya ateşinden korunacak ve ateş yakmayacak amyant denilen bir maddeyi bulup faydalandıkları gibi; Kur’an-ı Kerim de, cehennem ateşi yakmayacak ve insanı ondan koruyacak bir çareyi göstermekte ve haber vermektedir. O da, imandır ve onu koruyan iyi ve salih amellerdir. Takva zırhına bürünerek günahlardan kaçınmaktır.
Sevapları günahlarından fazla gelen müminler, doğrudan cennete giderek sayısız nimetlere mazhar olacaklardır. Hadis-i şeriflere göre, kalbinde zerre kadar iman bulunan ve “La ilahe illallah”diyen bir mümin cehennem gitse de, orada ebediyen kalmayacak ve günahlarının cezasını çektikten ve günah kirlerinden ateşle temizlendikten sonra er veya geç cennete girecektir. Fakat, Allah hiç birimizi o dehşetli cehenneme düşürmesin ve bizlere rahmetiyle muamele etsin, inşaallah.
(Not: Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem’den kurtuluş olan Ramazan-ı Şerifinizi bütün kalbimle tebrik eder, İslâm âlemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Haktan niyaz ederim.)
www.asyanur.info