FİRDEVS CENNETLERİ
Ahiret

FİRDEVS CENNETLERİ

Cennetin sekiz tabakası, namaz kılan, zekâtını veren, iffet ve namuslarını koruyan, kötülüğe iyilikle karşılık verip onu ortadan kaldıran, günahlardan tövbe edip temizlenen, hayırda yarışan, Allah’a karşı sözünü yerine getiren, Rablerinin rızasını gözeterek sabreden, Allah yolundan ayrılmayıp bu uğurda malları ve canlarıyla cihat eden erkek ve kadın müttaki müminler için hazırlanmış ebedi saadet mekânlarıdır.

Muhtelif hadis-i şeriflerin beyanına göre Firdevs cennetleri, cennetin en kıymetli ve en değerli tabakasıdır. Peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin, âlimler ve velilerin kalacağı ebedi lezzetler diyarıdır. Cennet nehirlerinin kaynayıp fışkırdığı bölge olan Firdevs cennetleri dört tanedir. İkisinde kullanılan eşya ve süslemeler altından, diğerlerinde ise gümüştendir. Sevgili Peygamberimiz (asm) Sahabelerine Allah’tan Firdevs cennetlerini istemelerini tavsiye etmiştir. Hadis kaynaklarında, Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde sevgili kızı Hz. Fatıma Validemiz “Mekânı Firdevs cenneti olan babacığım!”diyerek ağıt yakıp ağladığı haber verilir.

Cennetin sekiz tabakası nasıl birbirinden farklı ise, her tabakanın da kendi içinde muhtelif dereceleri vardır. İman eden ve salih ameller işleyen ve Allah’ın azabından korkarak günahlardan sakınan mümin erkek ve kadınlar, bu dünyadan gönderdikleri sevaplar nispetinde inkişaf eden duygu ve azalarıyla, bulundukları cennetlerde sonsuza kadar istifade ederler. Cennet ehli, tamamen Allah’ın kendilerine lüfundan ihsan ettiği cennet ve nimetlerinden razı ve hoşnutturlar. Dünyada olduğu gibi bir takım nahoş duygulardan dolayı, başkalarını orada kıskanmaz ve haset etmezler. Çünkü o tür duygulardan arındırılmış olarak cennete girerler.

Cennete gidecek müminlerin bulundukları cennet mertebesini belirleyen ve duygu ve organlarının inkişafını temin eden, dünya hayatındayken gözüyle, kulağıyla, diliyle, aklıyla, diğer duygu ve azalarıyla âhirete gönderdiği sevaplarıdır. İşlenen günahlar o duyguların körelmesine sebep olurken, sevaplar ise inkişaf ve gelişmelerine vesiledir. Onun için “Hele bir âhirete gidelim, orada bir çaresine bakarız.”gibi düşünceler, kendimizi aldatmaktan öteye bir mânâ ifade etmez. Âhireti kazanmak da, kaybetmek de, cennetin en yüksek tabakalarına çıkmak da, en aşağılarda kalmak da bu dünya hayatındayken gerçekleşiyor. Bir nokta daha var ki o da çok önemlidir: Ferdi olan ibadetler yerine, bir şahs-ı maneviye dahil olup, âhirete ait işlerde manevi şirkete iştirak ederek külli bir ibadete ve ortak dualara mazhar olmaktır.

Cenab-ı Hak, cümlemizi Firdevs cennetleriyle mükâfatlandırsın ve bunun için daha dünya hayatındayken gereğini yapmayı nasip etsin, inşaallah.

www.asyanur.info

Reklam

Yorum Yap