Mahiyeti nihayetsiz âcizlik, fakirlik ve zaiflikle yoğrulan ve binler hikmetlere binaen noksan sıfatlarla donatılan insanoğlunun, kendisine hücum vaziyeti alan sayısız düşmanları vardır. Mikroptan zelzeleye, yılandan akrebe, kasırgadan kuyruklu yıldızlara kadar her şey onu incitir ve korkutur.
Binler bela ve musibetlere mâruz ve müptela olan insan nev’inin, onlara karşı yegâne istinatgâhı, nihayetsiz Rahman ve Rahim olan Allah’tan başkası değildir. Bundan dolayıdır ki, acz ve zaaf kanatlarıyla Cenab-ı Hakkın dergâhına sığınan ve Onun rahmetine iltica eden insan, imanın verdiği kuvvetle bütün kâinata meydan okuyabilir. Ve hâdiselerin dağlar gibi dalgalarının tazyikinden kendini kurtarabilir. Yeryüzünde Allah’ın vekili olup, sair mahlukat üzerinde tasarrufa mezun olan insanın, bütün ahval ve harekâtıyla, Allah’ın izniyle yerküremiz olan dünya alâkadardır. Hiçbir hâli ve hadisesi başı boş ve kendi kendine oluyor değildir. İnsan da başı boş değildir.
Bu hakikati veciz bir tarzda dile getiren Bediüzzaman Hazretleri: “Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?”demektedir. (Sözler s. 157)
İnsanoğlunun, özellikle ehl-i iman olanların işlediği günahların manevi ağırlığından omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi hâdiseler dahi tesadüfî değildir. Zira, kâinatta tesadüfe, tesadüf edilemez. Her şeyde takip edilen kasd ve gayeler, tesadüf ihtimalini reddeder.
Kâfirlerin işlediği cinayetler çok büyük olup, cezası bu dünyaya sığmadığından tehir olduğu halde, eh-i imanın işlediği hatalar, hem de bilerek yapıldığı için zulüm hükmüne geçtiğinden Gayretullaha dokunur ve çabuk cezaya çarpılır, tehir edilmez.
Gelmekte olan bela ve musibetlerin def’inde, mühim bir etkisi olan sadaka vermeye çok teşviklerde bulunan Sevgili Peygamberimiz (asm), “Makbul sadaka, belaların def’ine vesiledir.”buyurmuştur.
Aynı şekilde, Risale-i Nurların yazılması, okunması ve yayılmasının , mühim ve makbul bir sadaka hükmünde olduğunu söyleyen Bediüzzaman, onun engellenmesi ise, yakında bekleyen bela ve musibetlerin celbine sebep olduğunu ifade etmektedir.
Gerçekten, musibetlere karşı bir kalkan vazifesi gören Risale-i Nurlara hücum edildiği ve yayılmasına sed çekildiği zamanlarda, umumi olarak musibetlerin arka arkaya geldiği, hem ilk telif senelerinde, hem de daha sonraki senelerde açıkça görülmüştür.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)