Hayat

UZUN VADELİ ÇALIŞMAK

Her hususta rehberimiz olan Sevgili Peygamberimiz (asm), hizmette uzun vadeli çalışmak noktasında da bizlere en güzel örnek teşkil ediyor. Zira, yirmi üç senelik peygamberlik vazifesinin on üç senesi Mekke’de geçti. Ve o zaman zarfında orada kırk kişiyi İslâm’a yöneltti ve yetiştirdi. Ama öyle bir kırk kişi ki, İslâm sarayının temel taşları gibi din-i İslâm onların üzerine inşa edildi. Dünyaya meydan okuyan cihangir kahramanlar olarak, son dinin ağır yükünü taşımaya muvaffak oldular.

Her cihette Peygamber Efendimizin sünnetini takip eden Bediüzzaman Hazretleri de aynı yolu tercih etmiştir. Isparta ve civarında yetiştirdiği kırk elli talebesi dokuz on senesini almıştı. Fakat öyle dâvâ adamları olmuşlardı ki, Bediüzzaman onlara “Siz bu memleketi tenvir edecek elektriklerin makinistleri hükmündesiniz “diyordu.

Gerçekten o günden bu güne gelişen ve dünyanın her yerine yayılıp ses getiren bu kudsî ve cihanşümul hizmet, saff-ı evvel olan o kırk elli talebenin üzerine inşa olmuştur. Ne mutlu o bahtiyar dâvâ adamlarına!

İman, hayat ve şeriat tertibiyle, temelden çatıya inşa edilen Nur hizmeti, bazılarınca pasiflik olarak yorumlanmış, bu kimseler kendi tarzlarının daha çabuk netice alacağını sanmışlardı. Halbuki, çürük temeller üzerine inşa edilen bir bina hiç ayakta kalabilir mi? Az bir sarsıntıda yıkılmaz mı?

Bediüzzaman Hazretlerinin müspet iman hizmetindeki sabrını ve uzun vadeli çalışmasını tenkit edenler, çeşitli şekillerde hizmetlerini bitirirlerken, Nur kervanı sağlam temellere dayalı olarak yoluna devam etmektedir.

Dünyevî ikbal ve hedeflere ulaşmaya çalışanlar, isabet de etse mes’ul olacaklarını bilmelidirler. Zira, siyaset yoluyla galebe çalınsa ve çatı elde edilse bile bu, din adına istibdadı ve baskıyı netice verecek, kâfiri münafık edecek ve geçici olacaktır. Bu tarz, bizim tarzımız değildir.

Sabırsız ve aceleci bir yolla dünyaya erken getirilen bir bebeğin ölü doğması mukadderdir. Buna benzer davranışlar içinde yapılan dînî hizmetler de aynı neticeyi verecektir.

Halbuki, istibdat yerine vicdan ve din hürriyeti altında, kâfiri münafık etmeden, geçici değil daimî ve yaşanılan bir İslâmiyet asıl olmalıdır. Uzun vadeli fakat kalıcı hizmet ancak bu şekilde gerçekleşebilir.

asyanur.info    samicebeci.net

Reklam

Yorum Yap