Bediüzzaman Hazretleri “Hristiyanlık bir defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Şimdi bir defa daha yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intifa bulup sönecek ya da ıstıfa bulup hurafelerden sıyrılarak İslâm’a mal olacak. Bu bir sırr-ı azimdir. Ona remiz ve işaret ‘Fahr-i Resul demiştir: İsa, şer’im ile amel edip ümmetimden olacak.”açıklamasını yapmıştır.
Papa 2. Jean Paul döneminden itibaren İslâmiyet semavi bir din olarak kabul edildi. “Müslümanlarla aynı Allah’a inanıyoruz. Hazret-i Muhammed (asm) Müslümanların peygamberidir.”diye ilân edildi. Bu, Lâilâhe illallah Muhammedün Resülullah demenin diplomatça söylenmiş tarzıydı. Kateşizm denilen yeni bir metotla 627 sayfalık bir kitapta İncil, Kur’an-ı Kerime göre yorumlandı. Kitabın ilk sayfasına Fatiha Suresi konuldu. İncil’deki beyanlar, Kur’an ile teyit edildi. Üçlü tanrı inancı Hristiyanları tatmin etmedi. Tek Allah inancına büyük çapta gelindi. Allah’ı inkâr fikrine karşı Müslümanlarla diyalog ve ittifak yapıldı. Bu durum hâlâ geliştiriliyor. Tevhit inancına sahip ve Müslüman İsevileri ünvanını hak eden samimi Hristiyanlar çoğaldı. Açıktan İslâm’ı kabul eden ve din değiştiren yabancıların sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
2. Jean Paul’ün emriyle Avrupa Kıt’asında yapılan çok geniş çaplı bir ankette, yabancılar arasında İslâm’ı seçmekte, Risale-i Nur’ların üçte bir gibi çok yüksek bir orana sahip olduğu ortaya çıktı. 2050 yılında Avrupa’nın yarısı Müslüman olacak tespitleri yapılır oldu. Hristiyanlık tâbi, İslâmiyet tâbi olunan makamında olmasının sırrı anlaşıldı.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin tespit ettiği “Hem âlem-i insaniyette inkâr-ı ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyi zirüzeber eden deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselamın din-i hakikisini, İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevi cemaati namı altında ‘Müslüman İsevileri’ ünvanına lâyık bir cemiyet, o deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselamın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak, beşeri inkâr-ı ulûhiyetten kurtaracak.”hakikati, son 50-60 sene içinde gerçekleşti. Allah’ı inkâr fikrinin bekçiliğini ve savunuculuğunu yapan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağıldı. İçinden on beş ayrı devlet çıktı. Yıkılan Sovyetler Birliği coğrafyasındaki camiler, kiliseler ve havralar restore edilerek yeniden ibadete açıldı. Moskova’nın göbeğinde muhteşem camiler inşa edildi. Rusya devlet başkanı Viladimir Putin, kendi isteği üzerine ve yirmi milyon Müslümanı temsilen, gözlemci sıfatıyla Müslüman devletlerin toplantısına katıldı. Bu gelişmeleri yakından takip edenler, haber verilen gerçeklerin mânâlarını anladı. Bununla birlikte imtihan hâlâ devam ediyor. Akla kapıyı açmak, iradeyi elden almamak imtihanın gereğidir. Bundan sonra, Hristiyan dünyasındaki İslâmiyet lehine gelişmeler daha da devam edecektir. Ömrü olan her kes bunları yakinen görecektir.
asyanur.info