İlk emri “OKU” olan bir dine mensup olan bütün İslâm âlemi, o emrin gereği olarak hem okudular hem de yazdılar ve milyonlarca Arapça ve diğer dillerde eserlerin meydana gelmesine vesile oldular.

Batı dünyası orta çağın cehalet karanlığında yüzerken, âlem-i İslâm din ve dünya ilimlerinin zirvesinde dolaşıyor, o zamanın şartlarında insanlığa medeniyet dersi veriyorlardı.

Beş yüz sene kadar ömür süren Emevi ve Abbasi devletlerinin ortaya koyduğu bir medeniyet, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri ve bilhassa Avrupa’ya üstatlık eden Endülüs Emevi devletinin İslâm kaynaklı medeniyeti, iddia ettiğimiz dâvânın tarihteki parlak delilleridir.

Din ilimleriyle fen ilimlerinin birlikte okutulduğu İslâm medreseleri, tarihin göz kamaştıran medeniyetlerinin kaynaklarıydı. Din ve dünya meseleleri oralarda öğretiliyordu. Din için dünya, dünya için âhiret terk ettirilmiyordu. Dünya ve âhiret dengesi iyi kurulmuştu. Oralarda yetişen Müslüman ilim öncülerinin yazdığı kitaplar, asırlarca Batı dünyasının okullarında temel ders kitabı olarak okutuldu.

Ne zaman medreseler eski fonksiyonlarını kaybetti, sadece din ilimlerinin okutulduğu ve talebelerinin askerlikten muaf tutulduğu yerler haline geldi, biz de belamızı bulduk. Kendimizi yenileyemedik. Medeniyet ve terakki yarışında maalesef Avrupa’nın gerisinde kaldık. (Devamı yarın)

asyanur.info samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale- Nur dersleri)