BERZAH HAYATINDA ŞEHİTLER
Ahiret

BERZAH HAYATINDA ŞEHİTLER

Cenab-ı Hak, bin bir Esma-i Hüsnasının nihayetsiz tecellilerine mazhar etmek için, bir rivayete göre on sekiz bin âlem yaratmıştır.

Görmekete olduğumuz şahadet âleminden âhiret âlemlerine kadar uzanan bu âlemler içinde, halen mevcut ve var olan berzah âlemi, ölen insanların ruhlarının  toplandığı ve ruhani hayatlarını sürdürdüğü bir âlemdir. Yeniden diriliş sabahına kadar devam eden ara hayattır.

Ölen insanların ruhları için berzah hayatına açılan kabir kapısı ya cennet bahçelerine ya da cehennem çukurlarına açılan bir kapı konumundadır. Ehl-i iman ruhlar için kabir bir saadet kapısı iken, ınancının gereğini yerine getirmeyen aşırı günahkâr müminler için yalnız başına bir hapis, kâfir ve münafıklar için ebedi bir idam kapısıdır. Öyle inandığı için, öyle muamele görecektir.Yani, bütün sevdiklerinden ayrılan kâfir bir ruh, yerin karnındaki küçük cehennemde sadece kendisinin azap çektiğini zannedecektir.

“Her can taşıyan varlık ölümü tadacaktır.”mealindeki ayete göre, inançlı insanlar da dahil herkes öldüğünü bilecek. Berzah hayatındaki diğer ehl-i iman ruhlarla saadetli bir hayat yaşadığı halde, öldüğünün farkında olacak. Ancak bu kayıttan şehit olarak ölenler hariç tutulacaktır. Şehitler öldüğünü bilmezler. Ölüm acısını tatmazlar. Belki bu dünyadan daha güzel bir âleme gittiklerini zannederler. “Siz, Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Onlar diridirler. Lâkin siz onu bilemezsiniz.”mealindeki ayet, bu hakikati haber vermektedir.

Bunun nasıl bir hâl olduğuna Bediüzzaman şöyle bir misal vermektedir: “İki adam, rüyalarında cennet gibi bir saraya girerler. Ancak birisi rüyada olduğunu bilir ve aldığı lezzet ona göre noksan olur. ‘Ben uyansam şu lezzet gidecek.’diye düşünür. Diğer adam, rüyada olduğunu bilmiyor. hakiki bir saadetle lezzet alıyor.” İşte şehitlerin farkı da bu misal gibidir.

Mahşer günü, cenneti kazanan hiç kimse bir daha dünyaya gelmek istemeyecek. Şehitler ise, Allah tarafından verilen mükâfatı gördükleri zaman, tekrar tekrar dünyaya gelip, Allah yolunda öldürülmeyi temenni edecek oldukları hadis-i şerifle sabittir.

Allah yolunda cihat ederken öldürülen şehitler olduğu gibi, hükmen şehit sayılan müminler de vardır. Yanarak, suda boğularak, Şiddetli karın sancısı, vebadan ölenler gibi. Çocuk doğurmaktan gelen ve kırk gün içinde vefat eden mümine kadınlar da hükmen şehittirler. Nice mübarek  hastalıklar vardır ki, şehitler gibi yüksek dereceleri kazandırır. Ancak peygamberler arasında derece farkı olduğu gibi, şehitlerin de kendi içinde dereceleri vardır.

Evet, vatan savunmasında Allah için hayatını feda edenlerin arkasından ağlayanlar, eğer onların aldıkları mükâfatı görebilseler, elbette “Şükürler olsun rabbimize!”diyeceklerdir.

www.asyanur.info

Reklam

Yorum Yap