HUSUSİ VE UMUMİ CENNETLER
Ahiret

HUSUSİ VE UMUMİ CENNETLER

Ayet-i kerimelerin ve hadis-i şeriflerin tarif ve tasvirlerine göre, her bir mümin için binler saray ve hurileri ihtiva eden hususi ve ve ona özel Cenneti olduğu gibi, umumi Cennetten de beş yüz sene genişliğinde bir Cenneti de vardır. Cennetteki derecesine göre inkişaf ve inbisat eden duygu ve hisleriyle o geniş âlemlerden istifade eder.

Nasıl ki, bu dünyada insanın özel evi ve bahçeleri var ve onlardan istifade ediyor. Aynı zamanda, her kesin gidebildiği milli parklara ve mesire alanlarına da gider. Hatta imkânı varsa bütün dünyayı dolaşır, gezer ve faydalanır. Başka varlıkların ve insanların olması, o insanın hususi dünyasına zarar vermez, bilâkis zenginlik katar. Hususi ve umumi Cennetler de buna benzer bir tarzdadır.

Cennet ehlinin bedenleri ruh kuvvetinde ve hayal sür’atindedir. Bir anda binler yerde bulunabilir ve binler dostlarıyla bir anda sohbet edebilir, birbirine mani olmaz. Dünya hayatında bazı evliyaların bir çok yerde görünmeleri ve sohbet etmeleri, Cennet ehlinin her biri için geçerlidir. İnsana verilen bu dünyadaki akıl, kalp, sır ve hayal gibi duygular; görme, işitme, tatma, koklama gibi organlar orada inkişaf eder. Burada bir saatlik bir bahçeden istifade eden o duygular, Cennet bahçelerinin bir seneliğinden bir saatte aynı istifadeyi sağlar. Bediüzzaman Hazretlerinin tespitine göre “Her mümin derecesine göre ve bu dünyada kazandığı sevaplar, haseneler nispetinde inbisat ve inkişaf eden duygularıyla zevk alır, telezzüz eder, müstefit olur.” (Lem’alar s. 385)

Evet, her bir mümin için hem özel hem de genel Cennetler vardır. Ancak onlardan âzami istifadeyi temin eden, işlenen sevaplar ve takva niyetiyle kaçınılan günahlardır. Zaten günahlardan kaçmak hem vacip hem de yüzlerce sünnetlerin sevabından daha fazla sevap kazanmaya vesiledir.

Cenab-ı Hak, cümlemizi cennet ve cemaline kavuştursun ve bizlere rahmetiyle muamele etsin, inşaallah.

www.asyanur.info

Reklam

Yorum Yap