Ruhlar âleminden başlayıp, dünyadan geçen ve âhiret âlemlerine uzanıp giden uzun bir seferin yolcularıyız.
Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise burada az bir zaman kalacaktır. İmtihan ve tecrübe vakti bittikten sonra, ölümle beden evinden ayrılan ruhlar berzah hayatına geçer. Ölüme maruz kalan bedendir. Ruh ise, ölümsüzlük özelliği verilmiş canlı ve şuurlu bir kanundur. Görmek, işitmek, düşünmek ve konuşmak gibi sıfatlar ruha aittir. Sebepler âlemi olan bu dünyada, ruh fonksiyonlarını bedendeki organlar vasıtasıyla icra eder. Ölümle sebep kayıtlarından sıyrılan ruh, organlara muhtaç olmaksızın görür, işitir ve konuşur.
Ölüm, ruhun dünya yaylasından berzah yaylasına göç etmesidir. Beden evindeki kayıtlarından kurtulmasıdır. Vücudun hâl değiştirmesidir. Yüzde doksan dokuz sevdiklerinin bulunduğu dost ve ahbaplarına kavuşmasıdır.
Ölümle beden elbisesinden ayrılan ruh, bütün bütün çıplak olmaz. Bediüzzaman’ın ifade ettiği gibi, ruha münasip lâtif bir kılıfı, misali bir bedeni vardır ki, ruh o misali bedeni giyer ve berzah memleketine gider. Dünyevi ve maddi bedenine benzeyen misali bedeni ile berzaha göçen insan, oradakileri misali bedenleriyle tanıdığı gibi, daha önce vefat etmiş olanların ruhları da, yeni gelen ruhu misali bedeninden tanır. Misali beden, aynaya akseden ve bize benzeyen görüntümüzün canlı olan tarzıdır.
Berzah memleketi, ehl-i iman olan ruhlar için, bütün dost ve sevdiklerinin toplandığı bir meclistir. Onlar yeni gelenlere dünya ahvalinden soru sorarlar ve haber alırlar. tanıdıklarından bazılarının da öldüğünü öğrenince, onlarla görüşemediklerinden, onların azaba düştüklerini anlar ve mahzun olurlar.
İnanan ve inancının gereğini yerine getiren mümin ruhlar için kabrin arka ciheti rahmet, ön ciheti oraya nispetle azaptır. Başta, Kâinatın Efendisi Hazret-i Muhammed (asm) olmak üzere bütün enbiyalar, evliyalar, alimler ve Allah’ın diğer salih kulları ve bütün sevdiklerimiz kabrin öbür tarafındalar. Berzah memleketi onların toplandığı nurani bir âlemdir. Dünya hayatına benzer sohbet toplantıları orada da yapılmaktadır. Orası, cennet bahçelerinden bir bahçedir. Dünya hayatındaki akrabalık bağları orada da devam etmektedir. Vefat eden eşler ve çocukları orada buluşacak, Allah’ın emir ve yasaklarına itaat etmenin mükâfatını daha cennete gitmeden, berzah memleketinde cennet gibi lezzetlere mazhar olmakla alacaklardır.
Evet, berzah memleketi dost ve sevdiklerimizin buluştuğu nurani ve saadetli âlemlerdir. Ne mutlu o saadeti kazanmak için gayret edenlere! Ve ne kadar yazık o âlemleri yok kabul edip gafletle hayatını sürdürenlere! Allah böylelerine hidayet nasip etsin, âmin.
www.asyanur.info