BERZAH HAYATI
Ahiret

BERZAH HAYATI

Beden evindeki misafirliği biten ve ecel ile yuvasını terk eden her bir ruh, âlem-i şehadet denilen bu görünen madde âlemini terk eder ve gayp âlemi olan berzah memleketine intikal eder. Zira ölüm, yokluk ve hiçlik değildir.

Berzah, ölümle bedenden ayrılan ruhun, haşir sabahı denilen bedenlerin yeniden yaratılarak, ruh-beden birlikteliğinde başlayacak âhiret hayatı arasındaki ruhun sürdürdüğü hayat tabakalarıdır.

Berzah âlemi ve berzahtaki ruhani hayat, her ruh için aynı değildir. Kâfir ve münafıklar ve inandığını söylediği halde gereğini yapmayan aşırı günahkâr müminler için, berzah hayatı cehennem çukurlarından bir çukurdur. Ehl-i iman ve inancının gereğini samimi olarak yerine getiren müminlerin ruhları için ise, cennet bahçelerinden bir bahçedir. Bunun böyle olduğu hadis-i şeriflerle sabittir.

Kâfirler, münafıklar ve isyankâr müminlerin ruhlarına cehennem çukuru vazifesi gören ve azap vesilesi olan mekân, yerin karnındaki mağma tabakasıdır. Yaklaşık iki yüz bin derecelik dehşetli bir sıcaklığa sahip olan mağma tabakası, âhiretin büyük cehennemine kıyasla, bu dünyadaki küçük cehennemdir. Güya, âhiretin büyük cehennemine vekâleten, azaba müstehak olan ruhlara, yeniden diriliş sabahına kadar azap vermesi için, cehennem çukurlarından bir çukur olma görevi ona verilmiştir. Oraya atılan ruhlar, prangalı mahkûmlar gibi, haşir sabahına kadar bir daha oradan çıkamaz. Azap içinde azaba muhataptırlar.

Müminlerin ruhları ise, bu durumdan hariçtir. Beden evinden , tere yağından bir kıl çeker gibi kolaylıkla ayrılan imanlı ruhlar, Münker ve Nekir meleklerinin kabirdeki suallerine cevap verdikten sonra, o ruhların misali bedenlerine cennet elbiseleri giydirilir. Berzah memleketinin muhtelif tabakalarında gezerler. Bir kısmının ruhları yıldızlara yükseltilir. Hadiste belirtildiğine göre “”Bir kısım ehl-i cennetin ruhları, berzah âleminde yeşil kuşların içine emr-i Hakla girerler ve cennet âlemlerini gezerler.”

“Şu âlem-i berzahta, âlem-i ervahta bulunan ve âhirete gitmek için bekleyen hadsiz ervah-ı bâkiye kafileleri ile bizim mabeynimizdeki mesafe o kadar ince ve kısadır ki, bürhan ile göstermeye lüzum kalmaz.”diyen Bediüzzaman, bir kısım evliyaların onları gördüklerini ve umumun da rüya-yı sâdıkada onlarla münasebet peyda etmelerini, artık insanların bilinen ilimleri sırasına girdiğini ifade etmektedir.

Evet, berzah âlemindeki ehl-i imanın ruhlarıyla bizim aramızda pek ince bir perde vardır ve o nurani ruhlar orada saadetle yaşamaktadırlar. Dünyanın bin türlü fâni meşgaleleri arasında bunları unutan insanlar bilmeliler ki, böyle bir âlem bizi beklemektedir. Dünya işleri bizi gaflete düşürmemelidir.

www.asyanur.info

Reklam

Yorum Yap