Son zamanlarda Avrupa Birliği ile meydana gelen bazı gerginliklerden dolayı, karşılıklı sert mesajlar veriliyor. Öncelikle devletler arasındaki bu atışmaları doğru bulmadığımı belirtmek durumundayım. Zira Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrupa Birliğinin alternatifi olacak bir şey değil. Avrupa Birliği, ortak bir medeniyet projesi iken, Şanghay Örgütü bir güvenlik projesidir. İktisadi, siyasi ve kültürel boyutları olan AB ile ŞİÖ kıyaslanamaz. Bizim için 57 senelik mazisi olan AB, bir çırpıda vazgeçilecek bir ortaklık değildir. Hem AB’ye girmek, Şanghay örgütüne üye olmaya engel değildir. Bir devlet, birçok birliğe üye olabilir. Devletler arası münasebetlerde diplomatik dil çok önemlidir. Kendi kendimizi hür ve demokrat dünyadan soyutlayarak, dikta rejimlerine yakınlaştırmak, ülkemize bir şey kazandırmaz. Türkiye bir medeniyet projesi olan Avrupa Birliğine 57 senedir yüzünü dönmüşken, çeşitli sebeplerle şimdi sırtını dönemez ve dönmemelidir. Referandumları yüzünden hem İngiltere’nin hem de İtalya’nın AB’den çıkma noktasına geldikleri bir sırada, Türkiye bunu iyi değerlendirmeli ve üstüne düşenleri bir an evvel gerçekleştirerek AB’ye girmelidir. Biz Yeni Asya gazetesi ve camiası olarak hep Avrupa Birliğinden yana olduk. İktidarda kimin olduğuna bakmadık. Mevcut iktidarın bazı olumsuzluklardan etkilenerek, bu büyük projeye yabani bakması, büyük devlet olmak misyonuyla bağdaşmayacağını hatırlatmak istiyoruz.
