(Dünden devam)
Bahsi geçen millete mutlu yıllar yaşatan on senelik bir çalışmadan sonra, yalancı bahar gibi görülen bu hürriyet ve kalkınma hamleleri, bazı karanlık mahfiller tarafından kabul görmedi ve 27 Mayıs 1960 yılında askerler tarafından ilk ihtilâl yapıldı. Bu ihtilâl, milletin üstüne bir kâbus gibi çöktü. Milletine hizmet için gecesini gündüzüne katan Demokrat Parti kadroları biçildi ve lideri Adnan Menderes ile iki bakanı idam edildi. Tabanı ise, darmadağın edildi. 1965 yılına kadar ülke koalisyon ile idare edildi.
1965 yılında toparlanan Demokrat taban, Adalet Partisini tek başına iktidara getirdi. Yüzde beş enflasyon ve yüzde yedi kalkınma ile ülke yeniden maddi ve manevi şahlanışa geçti. Fakat, bu durumdan hoşlanmayanlar askeri kullanarak, 12 mart 1971 muhtırasıyla iktidarın önünü kestiler. Demokrat Misyonun bir daha iktidara gelmemesi için, onun tabanını parçalayacak dindar ve milliyetçi yeni partilerin kurulmasının önünü açtılar. O da yetmiyor gibi, bu sefer 12 Eylül 1980 ihtilâli ile Demokrat Misyona üçüncü ve daha dehşetli bir darbeyi vurdular. Kadroları yine biçildi. Tabanı dağıtıldı. Lider kadrolarına siyasi yasak getirildi.
Demokrasi mücadelesi bir türlü bitmiyordu. Kemalizmi devlet ideolojisi haine getiren ve demokrasiyi onun için en büyük tehlike olarak gören karanlık odaklar, demokrasiyi istiyor gibi görünüp, aslında ona en büyük darbeyi vuruyorlardı. Demokrat Misyon mensuplarının onlara göre en büyük suçu, insanların temel hak ve hürriyetlerine sahip çıkmaları, din ve vicdan hürriyetinin yaşanmasına imkân tanımaları, ülkeyi maddi ve manevi alanda imar etmeleriydi. Fakat, bu yaptıkları irticaya taviz olarak görülüyordu. İslâm dinini, irtica ile eş değer görüyorlardı. Lâiklik adı altında seküler bir hayat anlayışı, İslâmî hayata alternatif olarak tatbik edilmek isteniyordu.
Bu kafa yapısı 28 Şubat 1997 yılında yine hortladı ve post modern denilen bir darbe ile din ve dindarlara acı dolu yıllar yaşatıldı. Dinini yaşamak isteyen insanlar fişlendi ve kamu hizmetlerinin her çeşidinden mahrum bırakıldı. Akıl ve hayale gelmedik zulümler birbirini kovaladı. Bu uzun demokrasi ve hürriyet mücadelelerinin neticesinde milletçe bir hayli mesafeler aldık. Ancak, daha nice mesafeler alınması lâzım geldiği de, herkesin kabul ettiği bir gerçektir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci ile Risale-i Nur dersleri) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersi)

