Bütün kâinatın ve umum mevcudatın mayasını muhabbet vasfıyla yoğuran Cenab- ı Hak, yaratılmışların en şereflisi olan insanın kalbine de İlâhi bir aşk yerleştirmiştir.

Bin bir isimleri nihayetsiz güzel olan Allah, yarattığı her varlığı kendine lâyık bir tarzda sevmektedir. Onun için hangi varlığı yaratmışsa, benzeri yapılamayacak kadar güzel ve mükemmel yaratmıştır. Bu hakikate işaret olarak İmam-ı Gazali (r.a.) “Bu kâinatta, gördüğümüzden daha güzelini tasavvur etmek bile mümkün değildir. Görünen her şey en güzeldir.” demiştir.

Atomlardaki çekim kanunundan güneş sistemine ve galaksiler arasındaki genel çekime kadar umum incizaplar, cezbeler ve câzibeler hep İlâhi muhabbetin başka şekillerdeki tezahürleridir. Bediüzzaman Hazretleri, atomlar arasında var olan kimyevi bir aşktan bahseder. Meselâ; karbon ile oksijen atomu arasındaki kimyevi aşk sebebiyledir ki, her iki atom birbirine yakın oldukları vakit hemen birleşir ve karbondioksit haline dönüşür. Güneş ile gezegenleri arasındaki çekim kanunu da, bu gözle bakılması gereken bir durumdur.

Bir aile kurumunda, eşler ve çocukları arasında sevgi ve ilgi yoksa, o aile hayatında nizam, intizam ve âhenk de yok olur. Onları bir arada tutan muhabbet, ilgi ve sevgidir.

Keza; bir milletin tabakaları arasında inanç ve sosyal yardımlaşmadan kaynaklanan sevgi, saygı ve bağlılık yoksa, o millet hep bir kargaşa ve huzursuzluklarla boğuşmak zorunda kalır.

Keza; bir devlet korumak zorunda olduğunu hissettiği resmi ideolojisi için, milletini potansiyel bir tehlike olarak görüyor ve baskıyla ülkeyi yönetmeye çalışıyorsa, orada devlet millet kaynaşması gerçekleşemez. Millet devletine baba gözüyle bakabilmesi için, devleti yönetenlerin milletine baba şefkatiyle muamele etmesi gerekir. Genel anlamda orada da muhabbet ve sevgiye ihtiyaç vardır. (Devam edecek)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)