(Dünden devam)
Vahyin ürünü olan İslâm dini, aklın ürünü olan demokrasinin elbette çok ilerisindedir. Ve bütün insanlık âlemi, sürdürdüğü arayışları neticesinde gittikçe ona yaklaşmaktadır.
Keza Bediüzzaman; dinin siyasallaştırılmasını ve siyaset malzemesi olarak kullanılmasını şiddetle reddetmiştir. Bundan dolayı, din namına ortaya çıkan bütün siyasi hareketlere sırt dönmüş ve onları da bu yanlıştan vazgeçmeye davet etmiştir.
Bahsi geçen çerçeve içinde, halkın milli, dinî ve manevi değerleriyle ters düşmeyip, bilakis onlara sahip çıkarak hizmet eden ve din adına kurulmayarak hürriyeti, medeniyeti, serbest piyasa ekonomisini, muhafazakârlık ve demokratlığı kendine felsefe kabul eden ve ideolojik eğil, evrensel prensipler üzerinde siyaset yapan; lâikliği din ve vicdan hürriyetinin teminatı gören ve din ile siyasetin birbirinden ayrılması olarak kabul eden, ırkçı ve kavmiyetçi bir milliyetçilik anlayışı yerine, yurtseverlik esasına bina edilen ve bütün bir milleti kucaklayan daha geniş bir milliyetçilik kavramını öne çıkaran Demokrat Partiyi; İslâmiyet, Kur’an ve bu vatan menfaatine destekleyen Bediüzzaman Hazretlerinin bu tarzı ve tercihi, Risale-i Nur mesleğinin vazgeçilmez temel değerler manzumesindendir.
Kimliği ve temeli İslâmi değerlere dayanan siyasi partilere tavsiyesi ise, “Demokratlara yardım edip, muhalif ve muarız olmayarak, başa geçmeye çalışmaz.” demektedir. Aksi takdirde, başa geçerlerse hem kendilerini, hem de milleti sıkıntılara muhatap edeceklerini belirtmektedir. Bu ikazlar da çok önemlidir. Çünkü, insan inanmadığı ve kabul etmediği düşünceleri görünüşte benimsemiş görünerek tavizkâr bir yolu takip ederse, kimseyi inandıramaz ve kendini kabul ettiremez.
Bahsi geçen hakikati Bediüzzaman şöyle izah eder: “Kardeşlerim! Madem bir kısmın mahiyetleri bu tarzdır, onlara, o kısma teslim olmak, bir nevi intihardır. İslâmiyetten pişman olmaktır; belki dinden insilah etmektir (çıkmaktır). Çünkü, o derece ilhadda (dinsizlikte) taassup etmiş ki, bizim gibilerden yalnız teslimiyet ve tasannu ile razı olmuyorlar. ‘Kalbini ve vicdanını bırak, yalnız dünyaya çalış.’ derler.” ” (Şualar s. 295)
Kısaca izah edilen Risale-i Nur mesleğinin temel esaslarına gönülden bağlı olup sarsılmayan ve Demokrat Misyonu her hal ve şartlar altında sahiplenip, geçici rüzgârların etkisinde kalmayan Risale-i Nur’un hakiki ve sâdık talebelerinin her birisi, Nur Mesleğinin sadâkat kahramanlarıdır.
Cenab-ı Hak, bu zor günlerin dâvâ adamlarına bizleri de dahil etsin, amin.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 1