Samanyolu galaksisine oranla bir santimetrekarelik bir ölçekte yer alan güneş sistemi içinde, seçilmiş bir gezegen olan dünyayı imtihan meydanı yapan Cenab-ı Hak, her bir şahsı imtihan ettiği gibi,

aile hayatından millet ve devlet hayatına kadar toplu olarak da imtihandan geçiriyor. Her fert, hem kendi hayatından hem de dahil olduğu topluluğun ortak imtihanından da suale çekilecektir. “Hepiniz çobansınız, emriniz altındakilerden sorumlusunuz.” hadis-i şerifi bu mânâlara işaret ediyor.

Belâ ve musibetler, bu dünya imtihanının vazgeçilmez gerçekleridir. Allah onlarla kullarının sabrını, sebat ve metanetlerini dener. Kullarını denemek ve imtihan etmek Allah’ın hakkıdır. “Hanginizin ameli daha güzel olacak diye denemek için, ölümü de hayatı da yaratan Odur.” (Mülk Suresi: 2) ayeti bu hakikate açıklık getirir. Hiç bir kulun ise, Allah’ı denemeye hakkı yoktur. Yani “Ben şöyle yapsam, acaba Sen böyle yapar mısın?” diyemez. Yani “Ben kendimi şu apartmanın onuncu katından atsam, Sen beni öldürür müsün yoksa öldürmez misin?” diye Allah’ı denemeye kalkmak kulluğa aykırıdır.

Levh-i Mahfuz- u Âzam’da, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak her şey, sebep ve sonuçlarıyla birlikte sabit olarak yazılmış bir kader vardır. Bunun dışında, Berat Gecesinden başlayıp, Kadir Gecesinde tamamlanan ve bir sene içinde vukua gelecek doğumlar, ölümler, savaşlar, barışlar, rızıklar, eceller, belâlar ve musibetler gibi şarta bağlı diğer bir kader daha vardır. Yani şu şart yerine gelirse şöyle bir netice olacak, şart yerine gelmezse o netice olmayacak anlamında bir kader hakikati daha vardır. Buna işaret olarak Sevgili Peygamberimiz (asm) “Verilen makbul sadakalar, gelen belâların def’ine bir vesiledir.” buyurmuştur. Buna binâen, halk arasında büyük bir belâ, kaza ve musibete maruz kalan bir şahıs ondan kurtulmuşsa “Verilmiş sadakası varmış.” derler. Bu, genel geçer bir hakikattir.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-SAmi Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersi)