(Dünden devam)
Uzun yıllar sonra, ders için Kars’a gelen gençlerle tekrar Erzurum’a gelmiştim. O da, Kars gibi bir serhat şehriydi. Bünye içinde çıkarılan büyük sarsıntılardan çok etkilenen ve hırpalanan Erzurumlu kardeşleri ne halde bulacağımı merak ediyordum.
Benim tahminlerimin üzerinde bir netice ile karşılaşmak beni ziyadesiyle memnun etti. Hizmet merkezlerinden üç tanesinin mülkiyetini satın almışlardı. Cumartesi akşamı umumi dersleri vardı. Salon doluydu. Yılların birikimini telâfi edercesine üç saati aşan ders ve sohbet, hepimiz için bir feyiz ve şevk kaynağı oldu. Dersi müteakip sorulan sorular da seviyeli idi. Hem cemaatin hem de üniversiteli öğrencilerin keyfiyet ve kalitesi fark ediliyordu. Böyle ziyaretler de ciddi anlamda şevk alış verişine vesile oluyordu. Zaten, cemaati tam bir hizmet aşkı ve şevki içinde olarak görmüştüm.
Pazar sabahı, Sahabe-i Kiramdan Abdurrahman Gazi türbesini ziyaret ettik. Burada lâhutî bir hava hâkimdi. Selçuklu devletinden kalan Çifte Minareli Medrese ve yanındaki İlhanlı devletinden kalan Ulu Cami de görülmeye değer eserlerdi.
Öğle namazından sonra, cemaat adına bizi uğurlayan Aydın ve Mesut kardeşlere buradan şükranlarımı sunuyorum. Ankara’ya dönüş yolunda uçakta tanıştığımız ve sohbet ederek geldiğimiz Cihad beye telefon numaraları verdim. Erzurum’a döndüğünde kardeşleri arayıp sohbetlere katılacağını söyledi. Risale-i Nur eserlerine yabancı olmayan bir arkadaştı. Esenboğa hava alanında vedalaştık. Akşama doğru saat on yedide ise, İstanbul yolundaydık. Çünkü, iki gün olarak planlanmış ders programlarımız vardı. Hizmetten hizmete koşmak, gerçekten bu fâni dünya içinde, Allah’ın rızası ve ebedi hayat için yapılan çok önemli çalışmalardı ve böyle hizmetlere mazhar kıldığı için Allah’a ne kadar şükretsek yine de azdı, elhamdülillah.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)