(Dünden devam)
Bahsi geçen hakikatlere binaen ne yaparsak yapalım, niyetimizde mutlaka Allah’ın rızasını esas maksat yapalım. Bakırı altına, kömürü elmasa dönüştüren niyetimizle amellerimizi değerli kılalım.
Meselâ; ibadet kastıyla iştirak edilen ve Allah’ın rızasını gözeterek fikir beyan edilen meşveret zeminleri aynıyla ibadettir. Yeter ki, farklı niyet ve garazlar söz konusu olmasın ve usulüne uygun hareket edilsin.
Keza, Risale-i Nur tefsirlerinin okunduğu ders meclislerinde, özellikle bir hizmet beldesindeki bütün cemaatin aynası olan umumi derslere katılmak da aynıyla ibadettir ve ehl-i dalâlete karşı manevi bir cihaddır. Ölüm ve çok ciddi bir mazeret olmadan hiç bir şey bizi bu ibadet ve cihaddan alıkoymamalıdır.
Kaşlar göze, gem ata tamamlayıcı olduğu gibi, küçük görünen bir takım hizmetler dahi büyükler sırasına geçer. Madem ki, neticesi Allah’ın rızasıdır, hizmetin büyüğüne ve küçüğüne bakılmaz. Bu hususta, Zübeyir Ağabeyin tarzı bizlere güzel bir örnektir. Risale-i Nur hizmetinin her tarafında yer alan bu büyük dâvâ adamı, yeri geldiğinde koltuğunun altına aldığı İttihad gazetesini, Galata Köprüsünde satmayı aynıyla hizmet ve cihad olarak kabul ediyor ve tatbik ettiğini öğreniyoruz.
Bahsi geçen örnekler gibi, Risale-i Nur hizmetlerinde büyük küçük demeden hangi vazife olursa olsun, ibadet niyetiyle sahiplenilmeli ve bütün gücümüzle o vazifeyi şevkle yerine getirmeliyiz. Çünkü, Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi “Vesilenin mahiyetine bakılmaz, neticesine bakılır. Madem ki, neticesi rıza-yı İlâhidir, o küçük değil, büyüktür.” (İhlâs Risalesi)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)