(Dünden devam)
Merhum Yunus Emre yaşadığımız hayatın ne kadar kısa olduğunu şu şiiriyle ne güzel ortaya koymuş: “Hele bana şöyle gelir/ Bir göz yumup açmış gibi.” Bediüzzaman Hazretleri de “Şu güzerân-ı hayat bir uykudur, bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi bir rüzgâr gibi uçar gider.” demektedir.
Ruhlar âleminden başlayarak, anne karnından, çocukluktan, gençlikten, ihtiyarlıktan, ölümden, kabirden, berzahtan, mahşerden, Sırat köprüsünden ebedler memleketine uzanıp giden hayat yolculuğu için bu dünya bir köprüdür. Hayat köprüsü alabildiğine kısa ve çeşitli tehlikelerle doludur. Dünya köprüsünü iman, ibadet, iyi ameller ve günahlardan kaçınarak geçirebilenler, bundan sonraki menzilleri daha rahat geçerler ve âhiret memleketinde ebedi saadetlere ererler.
İşte, bu hayat köprüsünü saadet ve ibadetle geçirenlerden biriydi Tahir Küçükoğlu Ağabey. Âhirzaman müceddidini görme bahtiyarlığını tatmıştı. O günden sonra hayatını Kur’an nurlarına adamış ve Risale-i Nur her şeyi olmuştu. Bütün çocuklarını da o istikamette yetiştirmişti. Masum yüzünden tebessüm hiç eksik olmaz, hizmetle ilgili hatıralarını dinlemeye doyum olmazdı. Âdeta melek gibi bir insandı. Tandoğan dershanesinde ona tahsis ettiğimiz bir odası vardı. Urfa’dan her geldiğinde orada kalırdı. Dershanede bulduğu huzuru hiç bir yerde bulamadığını söyler, gençlere de bu nimetin kıymetini bilmelerini tembih ederdi.
Bir zamanlar elim bir trafik kazasında, eşiyle birlikte Rahmet-i Rahman’a kavuşan bu iki bahtiyar insan, hayat köprüsünü yüz akıyla geçen ve adı gibi tâhir ve temiz olan Nur Talebeleriydi. Her ikisi de kabre gülerek girenlerden oldu. Ruhları şâd olsun, mekânları cennet ve dereceleri de yüce olsun, amin.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 51