1998 yılı Ekim ayında, dâvet üzerine bir Cumartesi günü bir grup arkadaşla gittiğimiz Eskişehir vilayeti, devlet tarafından Bediüzzaman Hazretlerine yapılan zulüm ve işkenceleri affettirmek için canla başla çalışıyor ve geçmişin kazaya kalmış hizmetlerini dahi eda etmeye dönük bir hizmet temposuyla, çok farklı bir güzellikte görünüyordu.
O gün, kültür merkezinin geniş salonu iki yüz civarında kalabalık bir katılımla hınca hınç doldurulmuştu. Öğle namazından sonra başlayan konferansımız, soru-cevap bölümüyle birlikte tam üç saat sürmüştü. Hanım kardeşlerimizin de katıldığı bu programda, Bediüzzaman’ın acz, fakr, şefkat ve tefekkür esaslarına bina ettiği kudsî iman dâvâsına, onların da tam mânâsıyla sahip çıktıklarını açıkça gösteriyordu. Öyle inanıyorum ki, bundan sonra orada hizmetlerimiz her cihetiyle inkişaf edecek ve katlayarak büyüyecektir, inşallah.
Aynı akşam, Kanal-26 televizyonunda bir saatlik bir program yaptık. İslâm-Demokrasi ve Cumhuriyet kavramlarının birbirini teyit ettiğinden, samimi olarak dinini yaşamaya çalışanların toptancı bir zihniyetle irtica ile damgalanamayacağına; demokrasi ile idare edilen bir ülkede resmi bir devlet ideolojisi olamayacağından, emniyet kuvvetlerinin ve silahlı bürokrasinin, sivil idarenin emrinde olması icap ettiğine kadar çok değişik konuları konuştuk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti eninde sonunda hür ve demokrat bir ülke olacaksa, her kesin ve her kesimin bu mükemmel neticeye ulaşmak için yardımcı olması gerektiğini dile getirdik. Böyle bir programın gerçekleşmesine imkân veren Kanal-26 televizyonu idaresine şükranlarımızı arz ediyoruz.
Program sonrası gittiğimiz hizmet merkezindeki kalabalık bir cemaate, kabrin arkasındaki ve ebedi hayattaki saadeti kazanmak için, yapılması gereken iman hizmetinin kudsiyetini ve bu husustaki Nur Risalelerinin değerini izah eden Bediüzzaman’ın tespitlerini dile getirdik. Ders sonrası, Eskişehirli gönül dostlarımızla vedalaşırken ve henüz Kurban Bayramı gelmemişken, bizler manevi bir bayramın hazzını tadıyorduk. Ankara’ya döndüğümüzde gece saat ikiyi gösteriyordu. Bir ziyaretimiz daha böyle geçti.
Evet, Anadolu’nun her tarafında samimi dindarların ve demokrat Müslümanların çoğalması için çok dinamik hizmetler yapılıyor. Allah’ın rızası dairesinde ihlâsla, milletin birlik ve beraberliğinin temininde cemaat olarak ciddi katkıda bulunuluyor. Bunun için Allah’a ne kadar şükretsek yine de azdır.
(Not: 21 sene evvel gerçekleşen bir seyahat yazısı.)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)