Sanayi ve teknolojinin zirveye çıktığı, özellikle bilgi çağına girdiğimiz 21. yüzyılda, dünya baş döndürücü bir hızla istikbale doğru koşuyor. Bloklar dağılıyor, yeni devletler ve yeni bloklar meydana geliyor. Dünyanın iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel dengeleri halden hale geçiyor. Devletler ve milletler muharebeleri, insan tabakaları muharebelerine dönüşüyor.
Dengeleri sürekli değişen ihtiyarlamış dünyamızın, gündemi de sürekli değişiyor. Kimi zaman fıtri seyri içinde, kimi zaman da sun’i olarak değişen gündemler, insanların zihinlerini karma karışık ediyor.
Kendi içinde skandallarla çalkalanan ve onlara adı karışan devlet adamları, onları unutturmak ve nazarları dağıtmak için, dünyayı bile ateşe vermekten çekinmiyor. Binlerce insanın ölümüne sebep olurken kılı bile kıpırdamıyor ve vicdanında en küçük bir sızı duymuyor.
Dünyanın bu genel gidişatından ülkemiz de pek farklı değil. Medyada koparılan fırtınalar ile zihinleri darmadağın olan ve geçim derdi yüzünden midesinden başka bir şey düşünemez hale gelen geniş halk kitleleri, bu hızlı hayat şartlarında hiç değişmeyen gündemini unutuyor ve derin bir gaflet deryasında sarhoş gibi yüzerken aniden gelen ölüm gerçeği, hazırlıksız yakalanan insanları, dünyanın bütün gündemlerinden alıp koparıyor.
Evet, bu kısacık, acılarla dolu fâni dünyaya, ebediyen kalacakmış gibi bir hisle sımsıkı sarılan ve hiç ölmeyecekmiş gibi bir duyguyla onu kucaklayan gafil insanlar; bilselerdi ki, bu dünya ebedi değil, bâki kalınacak bir mekân değil; o zaman ona göre hareket eder ve lâyık olduğu kadar değer verirlerdi. Sürekli değişen gündemlerin peşine takılmak yerine, değişmeyen gündeme itibar ederlerdi. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)