Ereğli ilçesindeki unutulmaz hatıralarla dolu hizmetlerimiz devam ederken, nihayet 03 Kasım 1971 tarihi geldiğinde, Ereğli cemaati ve akrabalarımla vedalaşıp helâlleşerek askere gittim.

Annem tavuk kızartıp, yanına ekmek börek gibi şeyler ilâve ederek, diğer köylü arkadaşlarla birlikte bizi yolcu ettiler. Trenle, Balıkesir üzerinden İzmir’e ulaştım. Basmane’de ikindi namazımı kılarak, akşam olmadan birliğime teslim oldum. Doğrudan çavuş talimgâhına alınmıştım.

Dört ay boyunca, Bornova Topçu Tugayında çavuş eğitimi aldık. Ramazan ayına denk gelmişti. Son on beş günlük orucu orada tamamladık. Oruç tutan askerlere, sahur ve iftar yemekleri çıkıyordu. O sene, ilk defa lise ve dengi okullar acemi eğitimi görmeden doğrudan çavuş talimgâhına alınması güzel bir tevafuk olmuştu.

Dört aylık bir eğitimden sonra, 58. Topçu Tugayının üçüncüsü olarak çavuş olmuştum. Birinci ve ikinci olanlar, üniversiteyi terk eden arkadaşlardı. Törenle ödüllerimizi verdiler. Sıra dağıtıma geldi. Bana ve bir kısım arkadaşlarıma, Tekirdağ ilinin Keşan ilçesi 4. Topçu Alayı, alay karargâh bölüğü çıktı. Askerî araçlarla sevk edildik.

Keşan’daki tabura ulaştığımızda, akşam namazına yarım saat kalmış ve ben hâlâ ikindi namazını kılamamıştım. Asker koğuşuna aceleyle gidip, nerede abdest alabileceğimi sordum. Muzaffer adındaki asker tarif etti ve abdest alıp geldim. Muzaffer, çantasından  seccadeye benzer beylik denilen kumaşı yere serdi ve ben namazı bitirinceye kadar başımda bekledi. Namazdan sonra tanıştık. Hâfız olduğunu söyledi. Askerliğinin bitmesine üç ay gibi kısa bir zaman kalmış. “Sen namaz kılarken, ben âdeta eridim, bittim. Askerlik şartları diye ben namazı bırakmıştım.” dedi. “Hangi şartlar altında olursa olsun, namazı terk etmeye izin yok. İstersen akşam namazını birlikte kılalım.” dedim. Memnuniyetle kabul etti. Arkadan bir arkadaş daha katıldı. Böylece ilk cemaat namazımızı kılmış olduk.

Vazifeme düşkün bir askerdim. Alay karargâh bölüğünün, Muzaffer Atlı adında uzun boylu bir başçavuşu vardı. Beni çok severdi. Hangi vazifeyi verse, kısa zamanda ve eksiksiz yapardım. Beni depo çavuşu yaptı. Namaz kılan arkadaşlarım çoğalmış ve yirmi kişi kadar olmuştu. Meğer insanlar bir öncü bekliyorlarmış. Bizim bu gayretli ve korkusuz halimiz onlara bir dayanak noktası oldu. Onlarla, fırsat buldukça silâh deposunun önündeki çimenlikte cemaatle namaz kılıyorduk. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0