Hayat

ANLAMLI YA DA ANLAMSIZ HAYATLAR

İmtihan edilmek üzere bu dünya memleketine gönderilen insanların, hayatlarının en verimli ve en güzel yılları şüphesiz gençlik devresidir.

Hayata hayat veren ve anlam kazandıran hakikat imandır. İmansız bir hayat, cansız ve anlamsızdır. Öyle insanların hayatları ölüden farksızdır. Zira, hayatının sonunu ebediyen yokluk ve hiçlik olarak kabul eden ve ölüm ötesindeki âhiret hayatına inanmayan bir kişinin yaşadığı hayat, onun için bir yüktür. Faydasız eğlencelerle hayatını geçirerek ve zamanını boşa harcayarak bir an önce ömrünü tüketmek, böyle insanların hayat felsefesidir. “Dünyaya bir daha mı geleceksin kardeşim!  Hayatın tadını çıkarmak ve her türlü zevkini tatmak lâzım.”diyerek, haram ve helâl ayırımı yapmadan hayatlarını keyifle geçirmek isterler.

Halbuki, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle “İnsan bu dünyaya keyif sürmek ve lezzet almak için gelmediğine, mütemadiyen gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemadiyen zeval ve firakta (ayrılıkta) yuvarlanması şahittir. Belki azim bir sermaye elinde bulunan insan, burada ticaret ile, ebedi, daimi bir hayatın saadetine çalışmak için gelmiştir. Onun eline verilen sermaye de ömürdür.” (Hastalar Risalesi)

Evet, kısaca anlatılan şu hakikat anlaşılsa ve ona göre yaşansa, insan hem bu dünya hem de âhiret saadetini elde edebilir. Hayatı anlam kazanır. Allah’a ve âhirete iman, bu dünyayı da manevi bir cennete çevirir. Yoksa, anlamsız bir hayat içinde yuvarlanırken manevi bir cehennemin azabını çektiği gibi, öbür dünyada da asıl cehennemin azabına düşer. Allah böyle bir duruma düşmekten hepimizi muhafaza etsin, âmin.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap