(Dünden devam)

Cumartesi günü ulaştığımız Konya ilindeki temsilcimiz Sait Ağabeyin organizesiyle KON TV. de bir canlı yayın programına katıldık. Her birisi müstakil bir program konusu olan Cumhuriyet, Lâiklik, Şeriat ve Demokrasi ile ilgili Bediüzzaman Hazretlerinin görüşlerini paylaşmaya çalıştık.

En az bir milyon insanın izlediği söylenilen program bizim tahminimizden daha güzel olmuştu. Böylesine önemli bir konuda bizlere konuşma fırsatı veren KON TV. idaresine şükranlarımızı sunarken, programda emeği geçen herkese teşekkürlerimizi arz ediyoruz.

Program sonrası dershaneye döndüğümüzde genç-yaşlı, öğrenci-esnaf muhtelif tabakadan fertlerin katıldığı yüze yakın bir cemaatle karşılaştık. Fevkalâde dinamik, heyecanlı, birlik ve beraberlik ruhu içindeler. Anlatıldığına göre meşveretin öncülüğünde hizmet komisyonları teşkil edilip, iman hizmetleri cemaatle paylaşılmış. Her kademede öğrenci hizmetleri hız kazanmış. Erkek ve kız öğrencilere ait bir çok dershaneleri var. Neşriyat hizmetleri ise, her zaman ciddi gelişmeler kaydediyor.

Görüldüğü kadarıyla, nerede Hizmet Organizasyon Planı tatbikata konmuş ise, orada şahıslar havuzda erimiş ve şahs-ı manevi öne çıkmış ve üç iğneye bedel üç yüz iğne üretmek gibi hizmetlerimiz kat be kat artmış. Evet, Amerika kıt’asını yeniden keşfetmeye gerek yok. Mevcut hizmet kitapçığını hayata geçirelim, gerisi kendiliğinden geliyor.

“Bana ‘Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçimde evladım yanıyor, imanın tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış. Ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler! Dar görüşler!” (Tarihçe-i Hayat s. 543) diyerek, ciğeri yanan ve feryat eden şefkatli üstat Bediüzzaman Hazretleri gibi, aynı ruh halini hissederek, milletin imanını kurtarmak ve muhafaza etmek için bütün kuvvet ve gayretimizle çalışmak zamanıdır.

Kış mevsiminde özel seralarda yetiştirilen çiçeklere bedel, hizmetin baharının geldiği şu zamanda, o bahar çiçeklerini çoğaltmak, ihlâs dairesinde âzami gayret ve faaliyetle, bilhassa gençliğin dalâlet ve sapıklığa düşmesine engel olmak, her şeyden daha önemli en birinci vazifemiz olduğu bilinen bir gerçektir. Ders sohbetlerine giderken, her kişi bir kişiyi daha götürmeyi en büyük hizmet kabul etmelidir.

“Hizmet, durmadan, dinlenmeden hizmet. Kasırgalar, tufanlar saldırsa yine hizmet. Zira, bu vatan ahalisinin Risale-i Nur’a ekmek, hava ve su kadar ihtiyacı var.” diyen merhum Zübeyir Ağabey gibi, her şeye rağmen hizmete koşmak, onun için gerekirse candan ve cihandan geçmek, icap ederse dağları delmek ve okyanusları geçmek vazgeçilmez bir hizmet anlayışımız olmalıdır.

Evet, Anadolu’da hizmet rüzgârları esmeye devam ediyor. Gayret ve hamiyet pınarları gürül gürül kaynıyor. İhlâs, sadâkat, tesanüd ve istikamet sıfatları gittikçe hayat ve ruh buluyor, elhamdülillah.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0