Kuruluş tarihi insanlık tarihi kadar eski olan Van ili, Van Gölü sahiline kurulmuş güzel bir şehirdir. Eski Van, Van Kalesi eteklerinde kurulu iken, 1. Cihan Savaşında Ermeniler tarafından yakıldıktan sonra şimdiki yere kurulmuş ve bir milyona yakın nüfusuyla devamlı büyümektedir. “Dünyada Van, âhirette iman.” sözü söylenecek kadar kendine has güzelliklere sahiptir.
Van ilini ayrıca güzelleştiren bir başka özellik de, asrımızın büyük İslâm âlimi olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini, uzun yıllar bağrında misafir etmesidir. Yirmi yıla yakın kaldığı Van ilinde, Van valisi İşkodralı Tahir Paşanın konağında kalmıştır. İlmî münazaralarla doğunun âlimlerini ilmen mağlup eden ve hiç kimseye sual sormadan her sorulan soruya duraklamadan doğru cevaplar veren Bediüzzaman’a, Tahir Paşa kendisine bir gazete haberi gösterir. İngiliz sömürge bakanı olan Lord Gladiston, İngiliz avam kamarasında milletvekillerine hitaben “Bu Kur’an, Müslümanların elinde olduğu sürece biz onlara hakiki olarak hâkim olamayız. Ya bu kitabı ortadan kaldırmalıyız ya da Müslümanları bu kitaptan soğutmalıyız.” diyerek, dehşetli bir plan ortaya atar. Bu haber üzerine, ruhunda büyük bir hamiyet-i İslâmiye feveran eden Bediüzzaman “Ben de Kur’an’ın sönmez ve söndürülmez manevi bir güneş olduğunu bütün dünyaya ilan edeceğim.” diye, müthiş bir irade ortaya koyar. İşte, Risale-i Nur Külliyatı bu muazzam iradenin mahsulüdür. Yetmişe yakın dünya diline tercüme edilmiş ve bütün ülkelerde okunur hale gelmiştir.
Vefatından altı yıl sonra, 1966 yılında Van ilinde ilk Bediüzzaman Mevlidi okutuldu. Aralık vermeden bu mevlitler 1980 yılına kadar devam etti. Fakat, 1980 ihtilâlinden sonra, tam yirmi sekiz yıl Van Mevlidi yapılamadı. Nihayet, 2008 yılı itibariyle mevlitler tekrar başladı.
04 Temmuz 2010 tarihinde üçüncü Bediüzzaman mevlidi için, Ankara Esenboğa hava alanından hareket ettiğimizde, yan koltukta oturan geç arkadaşa adını sordum ve İsrafil cevabını aldım. “Aman, Azrail olmasın da!” dedim, birlikte gülüştük. Aslında, Azrail de insanı korkutmamalı. Zira, vefat ettiğimiz zaman en değerli varlığımız olan ruhumuzun emin bir ele teslim edilmesi, meleklere iman rüknü içinde en önemli olanıdır.” dedim. Yeni bir polis memuruydu. Bir an evvel doğu hizmetini bitirmek için, Hakkari iline tayinini istemiş.Sohbetin sonunda, kendisine Küçük Sözler ile Yirmi Üçüncü söz kitaplarını hediye ettim. Kartımı da vererek ara sıra telefonla görüşebileceğimizi söyledim. Arka koltukta oturan ve çocuklarıyla İngilizce konuşan bayana da, İngilizce Tabiat Risalesini hediye ettim. Çok memnun olduğunu ifade ederek, teşekkür etti. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)