Yaratılışı itibariyle hem dünya hem de bütün insanlık âlemiyle alâkadar olan insanların, her şeyle bir cihette ilgisi vardır. Sosyal bir varlık olduğundan, özellikle teknolojinin gelişmesiyle küçük bir köy hükmüne geçen dünya ve içinde meydana gelen hadiseler her insanı etkiler. Ancak, büyük ve geniş dairelerdeki olaylar, insanı küçük ve dar dairesindeki çok önemli vazifelerinden alıkoymamalıdır. Fıtraten yükümlü olduğu ibadetlerinden ve kudsi hizmetlerinden geri bırakmamalıdır.
Evet, insan bu dünyaya Allah’ı tanımak ve Ona iman edip ibadet etmek maksadıyla gönderilmiştir. Dünyanın her türlü cazip eğlenceleri ve meşguliyetleri onu bu asıl gayeden uzaklaştırırsa, dünyasını berbat ettiği gibi âhiretini de mahvetmeye sebep olacaktır.
“Ümmetimden bir taife, kıyametin kopma vaktine kadar hakkı tutmaya bakacaktır.” hadis-i şerifi ile Hazret-i Peygamber (asm) ile sahabelerin yolunu takip eden Ehl-i Sünnet Vel Cemaate işaret eden Sevgili Peygamberimiz (asm), İslâm dinine hizmet noktasına dikkatleri çekiyor. Bahsi geçen o büyük taife içinde makbul bir grup olan Risale-i Nur Talebelerinin üstlendikleri vazife çok önemlidir. Çünkü, Bediüzzaman bu asıl gayemizi şöyle tarif eder: “Bizim ve Risale-i Nur’un hedefimiz ve programımız, evvelâ kendimizi sonra vatandaşlarımızı, kabrin tek başına hapsinden ve cehennemin idam-ı ebedisinden kurtarmak ve bu memleketi de maddi ve manevi anarşiden muhafaza etmektir.” Bu vazifenin gerçekleşmesi ise, ancak tahkiki iman dersleriyle olabilir. Yalnız kendi imanlarını değil, başkalarının da imanlarını kurtarmak ve muhafaza etmekle mükellef olan Nur Talebeleri, dar dairede Risale-i Nur’u devamlı okuyarak, günlük Kur’an ve Cevşen okumalarını sürdürerek maneviyatını kuvvetlendirip bu kudsi vazifeyi yapabilirler. Yoksa, kendine hayrı olmayanın başkalarına ciddi olarak bir faydası olamaz. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur desleri)
Views: 0