Kâinat ve onun küçük bir örneği olarak yaratılan insanın her şeyi ve her hali kader programı üzerine cereyan eder. Hiç bir şey rastgele ve başı boş değildir.
Özellikle insanın başına gelen olaylar ve yaşadığı hayat serüveni kaderin yazgısı altındadır. Buna halk arasında alın yazısı denir. İnsanın kendi iradesiyle tercihini kullanarak yaptığı günahlı fiiller de kaderin içindedir. Ancak, insan kendi fiillerinin yaratıcısı olmadığından onları da Allah yaratır, lâkin sorumluluk insana ait olur ve bedelini de ya dünyada ya da âhirette bir şekilde öder.
Ayet lisanıyla, Allah, kulları için kolaylık dileyip zorluk dilemediği gibi, yine kulları için hayır ve iyilikler diler ve asla kötülük dilemez. Kötülüğü isteyen insanın nefs-i emmâresidir. “Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Ne kötülük gelirse, o kendi nefsinin kusuru sebebiyledir.”ayeti bu hakikati ifade eder.
İnsan bu dünyada çeşitli şekillerde Cenab-ı Hak tarafından imtihandan geçirilmektedir. İnsan iradesinin dışında da bir çok olaylar başa gelmektedir. Bu şekilde insan sınanır. Kaderden başa ne gelse güzeldir. Çünkü, Allah’ın bütün sıfat ve isimleri güzeldir. Güzelden başa ne gelse, o dahi güzeldir. Meselâ; Bediüzzaman’ın verdiği misalde olduğu gibi “Merayı tecavüz eden koyun sürüsüne çobanın attığı bir taşa isabet alan bir koyun ‘Madem çobanın rızası yok, dönelim der ve sürü de döner.’ Bunun gibi kaderden atılan bir musibet taşına maruz kalındığında ‘Muhakkak biz Allah’ın kullarıyız ve yine Ona döneceğiz.’ diyerek, Allah’a iltica edilmelidir. Zira, bu gibi musibetler birer ikaz işaretidir ve yanlış yoldan dönmeye dâvettir. Bu dahi Allah’ın kullarına bir lütfudur.
Bazen insanın başına hiç hoşlanmadığı olaylar da gelir. Fakat, onlarda dahi insan için bir çok hayırlar vardır. “Kerih görüp hoşlanmadığınız şeyde sizin için hayır vardır, beğendiğiniz şeyde de şer vardır, lâkin siz onu bilemezsiniz.”ayeti bu hakikati haber verir. Gerçekten beğenmediğimiz bir çok olaylardan sonra, meydana gelen hayırlı neticeleri görünce “İyi ki o mesele o zaman öyle olmuş.”deme ihtiyacı hissederiz.
Bazen de insan, işlemediği bir fiilinden dolayı cezaya muhatap olur. Zahiren bir zulme uğrar. Fakat, kimsenin bilmediği bir suçundan dolayı kader onu mahkûm eder. Bu ise, adalet olur. Böylece, beşer zulmü içinde kaderin adaleti tecelli eder. Bazen de suçu olmadığı halde musibetlerle karşılaşır. Bunda da, imtihanı kazanırsa manevi cihetten terakki etme nimetleri vardır. Hülâsa, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, kaderin her şeyi güzeldir. Bu itibarla, nimetlere mazhar olunca Allah’a şükretmeli ve musibetlere maruz kalınca da sabırla Allah’a iltica edilmelidir.
asyanur.info samicebeci.net YouTube-Sami Cebeci videoları)