İman ve İbadet

MELEKLERİN MAHİYETİ VE ÖZELLİKLERİ

Reklam

Melekler, nurdan yaratılmış, maddi bedenleri olmadığından yemek içmek gibi durumları olmayan, akıllı, şuurlu, makamları sabit, imtihandan muaf, fıtraten mükerrem, ne maksatla yaratılmışsa onu itaatle yerine getiren, isyan etmekten uzak ve masum varlıklardır.

Melekler şu âlem sarayının seyircileri, şu kâinat kitabının mütelâcıları ve saltanat-ı Rububiyetin ilâncılarıdır. Her şeye ve her nev’e müekkel bir melek vardır. Onların şuursuz tesbihlerini melek lisanıyla şuurlu olarak temsil ederler. Dağlara müekkel meleklere “Melekü’Cibal”, denizlere müekkel meleklere  “Melekü’l- Bihar”, yağmur tanelerine müekkel meleklere de “Melekü’l- Emtar” adı verilir.

Dünyanın geneline müekkel olup nezaret eden iki melek vardır. Birinin adı Sevr, diğerinin adı Hut’tur. İşte, Peygamber Efendimiz (asm), dünya bu iki meleğin nezaretindedir mânâsında “Dünya neyin üstünde duruyor?”sorusuna “Dünya, öküzle balığın üstünde duruyor.”diye bir teşbihte bulunmuştur. Yoksa, maddi bir öküzle balığın üstünde duruyor anlamında değil. Bediüzzaman Hazretlerinin izah ettiği gibi, karalarda yaşayan insanların geçim vasıtası olan ziraat genelde öküzün omzunda, sahilde yaşayanların geçim kaynağı da balığın sırtında olduğunu kastetmiştir.Çünkü, öküz çift sürmez, balıklar da bir milyon yumurtayı yumurtlamazsa, insan hayatı hiçe iner. Hem de, her ay dünyamızın semavî burçlardan birisinin gölgesi üstünden geçtiğini îmâ etmiştir.

“Şems, her akşam Arşa gider, secde eder geri döner.”hadis-i şerifiyle, güneşe müekkel bir meleğin varlığından haber vermiştir. Zira, güneşe müekkel meleğin adı Şems, sureti de güneş gibidir. O melektir ki, her akşam Arşa gider, güneşin lisan-ı hâl tesbihini şuurla Allah’a arz eder, secde edip geri döner. Yoksa bildiğimiz maddi güneş değil. Meleklere iman meselesini ve bir takım teşbihleri doğru anlamak lâzımdır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap