İman ve İbadet

KADER İLE RIZIKLARIN TAKDİR EDİLMESİ

Cenab-ı Hak, Hâlık ismiyle bütün varlıkları yarattığı gibi, Rezzak ismiyle de her bir canlının rızkını kaderle takdir etmiştir. “Yeryüzünde hareket halinde olan hiç bir canlı yoktur ki, Biz onun rızkına kefil olmuş olmayalım.”ayeti ve diğer benzer ayetler bu hakikati ifade eder. Her canlının rızkı ona özeldir ve kaderinde yazılmıştır. Bundan dolayı halk arasında “Kimse kimsenin rızkını yiyemez.”denilmiştir.

Asırlar boyunca yaratılan her türlü canlının rızkı verilmiş ve bu dünyadan göçüp gitmişlerdir. Ancak, Rezzak ismiyle Allah şimdi de ve bundan sonra da yarattığı canlıların rızkını vermeye devam edecektir. Bundan Rezzak isminin vüs’at ve genişliği bütün varlıkları kuşattığı anlaşılır. Kuşların, koyunların, arslanların ve balıkların rızıkları birbirinden farklıdır. Fakat, hiç biri unutulmadan, yanlış yapılmadan, vakti vaktine ve belli kanunlar çerçevesinde onların rızıkları verilir. Çünkü Allah, her canlının rızkına kefildir.

Varlıklar içinde rızka en muhtaç olan insanlardır. İnsanların rızıkları da kaderle taksim edilmiştir. Hatta insan bedenine giren gıdaların bile her organ ve hücreye göre taksimatı bellidir. Göze gidecek olan gıda zerreleri göze, kemiklere ve diğer organlara gidecek olan zerreler de kendi hedeflerine giderler. Bu taksimatı ne kendimiz ve ne de yediğimiz gıdalar veya midemiz yapmadığına göre, bizim üstümüzde tasarruf eden Yüce Kudret sahibi Allah tarafından yapılmaktadır. Eğer başka eller bu harikulâde olan işe karışsa, her şey karmakarışık olur ve hayatımız devam etmezdi. O halde, her hücreye gidecek olan gıda zerrelerinin alnında, hangi hücreye gidecek olduğu kaderde yazılıdır. Bu ise muazzam bir hakikattir. Ancak, Allah’ın ilim, irade ve kudret gibi diğer isim ve sıfatlarinin sonsuzluğuna ve her şeyi kuşattığına iman etmekle anlaşılabilir. Taklit mertebesindeki bir imanla anlaşılacak bir şey değildir.

“Madem her şey gibi her insanın rızkı kaderle takdir edilmiş, o halde çalışmasak da rızkımız bizi bulacaktır.”deme lüksümüz yoktur. Çünkü, kimse rızkının nerede ve ne şekilde olacağını bilemediğinden, Allah’ın rahmet sofralarından rızkını aramakla mükelleftir. Beş vakit namazını kıldıktan sonra rızık peşinde koşmak dahi bir nevi ibadettir. Tembelcesine tevekkül etmek ve rızkını aramamak, İslâm inancına aykırı bir harekettir.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap