Bu dünya hayatına imtihan olmak için gönderilen insanlara verilen ve hep kötülüğü emreden nefis, elbette ciddi bir terbiye ve eğitimden geçmesi gerekiyor.
İnsan nefsi hiçbir zaman hayır, iyilik ve ibadet taraftarı değildir. İnsan onunla mücadele etmek suretiyle, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ederek imtihanını kazanıp, Cennete girmeye liyakat kazanacaktır.
Allah, bütün âlemlerden müstağni olduğundan, hiçbir şeye muhtaç olmadığı gibi, insanların ibadetlerine de ihtiyacı yoktur. Ancak, insanın ibadete ihtiyacı vardır. Bütün kâinatın lisan-ı hâl ve lisan-ı kal ile ettikleri ibadetlerine, insan da ibadetiyle iştirak etmek durumundadır. Yoksa, mahlukatın en şereflisi olan insan, ibadetten kaçan haliyle umum kâinatın mânen nefretine muhatap olacaktır.
İşte, nefis terbiyesinde oruç büyük bir fonksiyon ifa etmektedir. Allah’ın ihsan ettiği sayısız nimetlerine ne kadar muhtaç olduğunu, gaflet ve ülfetten dolayı fark edemeyen insan, oruç vasıtasıyla farkına varır ve kulluk vaziyetini takınır.
Bir hadis-i kudside haber verilmiş ki, Allah nefsi yarattığı zaman sormuş “Ben kimim, sen kimsin?” Nefis demiş “Ben benim, Sen de Sensin.” Allah hangi azabı vermişse, inadından vazgeçmemiş. Sonra açlıkla azap vermiş ve yine sormuş “Ben kimim, sen kimsin?” Nefis demiş “Sen benim merhametli Rabbimsin, ben de Senin âciz bir kulunum.” İşte, nefsin terbiye edilmesi ve kul olduğunun şuuruyla yaşaması noktasından oruçla mükellef olmuşuz. Bu şuurla hayatımızı sürdürmeyi, Allah bütün müminlere nasip eylesin,âmin.
( Not: Bütün gönül dostlarımın Ramazanlarını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)