Âhirzamandan Asr-ı Saadete bir iman ve irfan köprüsü kuran Bediüzzaman Hazretleri, o zamanın sahabe mesleğini zamanımıza taşıyarak, Allah’ın rızasına kısa zamanda ulaştıran büyük bir Kur’an caddesi açmıştır.
Risale-i Nur hareketi, bin yıldan beri Müslümanları dinlerine daha sıkı bağlamak için hizmet veren tasavvuf ve tarikat meslekleri yerine, hakikat mesleğini esas alarak, kırk günden tut tâ kırk seneye kadar süren uzun bir manevi yolculuğa ihtiyaç bırakmayıp, kısa zamanda imanları kurtarmayı temin etmiştir. Zâhirden doğrudan doğruya hakikate geçmek olan bu sır, sahabe-i kiramda vardı.
Bir kaç dakika Allah Resulünün(asm) sohbetinde bulunan bir adam, birden bire irşat olarak kibrit çakar gibi parlıyor ve başka insanların irşadına vesile oluyordu. Zira, Hazret-i Peygamberin (asm) sohbetinde in’ikas ve manevi bir boyalanma olurdu. Yani, güneşe karşı tutulan bir aynaya güneş yansıyıp ve renkleriyle onu boyadığı misalinde olduğu gibi, o insan da manen boyalanır ve başkalara muallim olurdu.
Asr-ı Saadetteki sahabeler hep böyle eğitildiler ve yetiştiler. Her biri Mekke ve Medine hayatlarında binlerce insanın İslâm dini ile şereflenmesine ve imanlarının kurtulmasına vesile oldular. Onlar öyle yüksek hasletlere sahip idiler ki, Kur’an-ı Kerim’de Allah da onları övdü. Haşir Suresi 9. ayette diğer sahabeleri kastederek “Kendileri, ihtiyaç içinde olduğu halde, onları kendi nefislerine tercih ederler.” ferman etti. Gerçekten sahabeler bu övgüye lâyık idiler. Zira, her meselede kardeşinin nefsini kendi nefsine tercih etmek, onlarda bir meslek haline gelmişti.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)