1980 yıllarının başlarından itibaren hem dünya hem de ülkemizde çok hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Son iki yüz yıldır dünyayı etkileyen materyalist ve maddeci akımlar, Allah’ı ve âhireti yok saydıkları için insan ruhunu boşlukta bırakıp mutsuz yaptı. Sefih bir hayatı ve insanların hayvani duygularının tatmin edilmesini hedef olarak gösterdi. “Hayat bir mücadeledir.” fikrini aşıladı. “Kuvvetli olan haklıdır.” görüşünü prensip olarak kabul etti. Böylece emsalsiz zulümlere kapı açtı. Bu yanlışına karşılık öyle dehşetli tokatlar yedi ki, Birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla milyonlarca insanın ölümüne ve bin senelik medeniyetlerinin mahvolmasına sebep oldu.

Yarım asırdan bu yana genel olarak dünyada yeniden dine dönüş hareketleri yaşanıyor. Maddi imkânlarla ruhundaki boşluğu dolduramayan insanlar yeniden maneviyata yöneliyor. “Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim*Bu dünyada vazifem nedir?” gibi soruların cevabını arıyor.

Dünyanın gidişatından bağımsız olmayan ülkemizde de aynı gelişmeler yaşanıyor. Geleneksel bir inanç kültüründen etkilenen fakat yeterli olmadığından mensubu olduğu İslâm dininin icaplarını yaşayamayan kitlelerde ciddi bir arayış müşahede ediliyor. Aradığı huzuru bir türlü bulamayan nice insanlar ve özellikle elit tabakadaki aydın denilen kişiler maneviyata dönüyor. Herkesi hayrette bırakan sözlerle hidayete gelmelerinin ilginç hikayelerini anlatıyorlar.

Tahkiki ve ispata dayanan iman dersleriyle millete hizmet veren Risale-i Nur’un bu vazife noktasındaki payı oldukça büyüktür. Herkesi meşgul eden yukarıdaki sorulara en güzel ve en ikna edici cevapları onlar veriyor. Hayatın gayesini ve ölüm ötesini en güçlü bir tarzda onlar izah ediyor. İmanın altı esasını madde âleminden getirdiği örneklerle en güçlü olarak onlar ispat ediyor. Küfrün ve inkârcılığın bel kemiğini kırıyor. Şirk ve tabiatçılık fikrinin temel taşlarını paramparça ediyor. Hayata anlam kazandırıyor. Ruha huzur ve kalbe ferahlık sağlıyor. Âhiret âlemini kazandırmak için hazırlık yapma şuurunu veriyor.

Bu tarz kudsi bir hizmete herkesin, özellikle gençliğin çok ihtiyacı vardır. Zira, eğitim kurumlarından yeterli dinî bilgi ve eğitim alamayan genç nesiller, sokağın, televizyonların, İnternetin, sosyal medyanın ve diğer gaflete sürükleyen batakhanelerin tuzağına düşüyor. Gençlik hisleri akıldan ziyade his ve hevese baktığı için akıbeti göremiyor. Bundan dolayı her türlü günahlara kolaylıkla girebiliyorlar. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0