Normal bir insanda yaklaşık yüz trilyon hücre olduğu söylenmektedir. Vücudun temel taşlarını hücreler teşkil eder. Bütün organlar hücrelerden yaratılmıştır. Hücre, başlı başına bir hârikalar şehridir. Müstakil bir canlı gibi, hayatının devamı için lâzım gelen bütün kanunlar ve cihazlar bir hücre içinde yerleştirilmiştir. Minik bir kompüter veya kimya fabrikası gibi fizik, kimya ve matematik kanunları hücrede cereyan etmektedir.
Kabaca baktığımız zaman, hücrenin en dışında hücre zarı, sitoplazma, çekirdek zarı, çekirdek ve çekirdekçikten meydana geldiğini görürüz. Hücre zarı sadece sitoplazmayı dağılmaktan koruyan bir torbadan ibaret değildir. Minicik deliklerle dışarı ile bağlantısı olan ve hücre için lâzım olan maddelerin içeri alındığı ve lâzım olmayanları içeri sokulmadığı mükemmel bir dengeler dünyasıdır.
Hücre zarı, mitekondrilerden gelen emirlerle hücrenin giriş ve çıkış dengelerindeki uyumunu devam ettirir. Aynı zamanda hücre zarı diğer hücrelerle doku bağlantılarını sağlar.
Sitoplazma, canlılığının devam ettiği hücre vücududur. Tabakalar şeklindeki ağlardan kurulmuştur. Sitoplazmada dört farklı minik laboratuvar yaratılmıştır. Ribozom, lisazom, mitokondri ve golgi cihazı. Ribozomlar amino asitleri, hücrenin genetik kartlarına uygun şifreler halinde m-RNA’lara bağlar. Tam anlamıyla bir kompüter beyni gibidir. Lisozomlar, enerji ile ilgili kimyevi bağlantılar yapar. Mitokondri, hücrenin temel kimya fabrikasıdır. Hem hücrenin gizli solunumunu yaparak hücreye enerji sağlar, hem de hücrenin biyolojik alış verişlerini tanzim eder. Sanki elektronik bir beyin gibi vazife görür. Golgi cihazı ise, hücrenin fonksiyonlarına göre değişik salgılar salgılayan tam bir kimya fabrikasıdır.
Bu dört temel madde sitoplazmada yüz binlece mevcuttur. Bunlardan başka sentrozom denilen bir ünite daha vardır ki, biyofizik bir ünite vazifesini görür. Mitoz bölünme esnasında bu sentrozomlar hücreyi iki tarafından elektromanyetik bir tesirle asılarak ikiye böler. Bu bölünme kendiliğinden olmaz, beyinden ve hipofiz bezinden gelen emirlerle, hangi hücreler bölünecekse onlar bu işlemlere muhatap olur. Muhteşem bir yaratılış mucizesi olan bu hücre dünyası, hakkında ciltlerle kitaplar yazılan bambaşka bir âlemdir.
Hücre çekirdeği özel bir zarla çevrilidir. Çekirdeğin özündeki çekirdekçik de ayrı bir zarla ayrılmıştır. Burada genetik şifrelerin özel kartları saklıdır. Çekirdekte hücrenin çoğalmasını yönlendiren DNA’lardan kurulu kromozomlar vardır. Bu DNA’larla hücre bütün kabiliyetlerini gelecek nesillere aynen aktarma özelliğine sahip kılınmıştır.
Hücre ve içindeki bütün kimyevi maddeleri eksiksiz bir araya getirsek bile yine hücrede hayat özelliği başlamaz. Tıpkı bir radyonun dalgası olmadan çalışmadığı gibi. Zaten, hayatın bu maddelerle bir ilgisi yoktur. O, ezeli ve ebedi hayat sahibi olan Allah’ın HAY isminin canlılardaki bir yansımasından başka bir şey değildir. Hücrede bulunan bütün matematik programlar da, İlâhi ilmin bir ünvanı olan kaderin, bütün kâinatta olduğu gibi hücredeki bir ifadesi ve tecellisidir. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0