İnsanı yaratılmışların en şereflisi yapan ve diğer varlıklara üstün duruma getiren sır, çok kapsamlı istidat ve kabiliyetlerle donatılmış olması hatta meleklere bile verilmeyen âlet ve duygularla techiz edilmesidir. Bahsi geçen cihazlar içinde şüphesiz en önemlisi akıl nimetidir. Akıl ve fikir insanı diğer hayvanlardan ayıran en ehemmiyetli farktır. Her ne kadar akıl hayvanlarda da var olduğu görülse de, son derecede sınırlı ve muhakemeden yoksundurlar.

Halbuki, insana verilen akıl, fikir, idrak, muhakeme ve şuur kabiliyetleri, sınırları idrak edilemeyecek kadar geniş bir muhtevaya sahiptir. Kâinatın Yaratıcısını tanımak ve Ona iman ile ibadet etmek için verilen bu akıl ve fikir  kabiliyetlerinin yanı sıra, insanın en önemli farklarından biri de konuşma ve maksadını ifade etme melekesidir. Akıl ve konuşma nimetinden mahrum olan bir insan, insanı insan yapan değerlerin çok uzağında kalmış demektir.

İnsanı, insan özelliğinde muhafaza eden sır ise, iman hakikatidir. İslâm dinine göre iman da akıl sahiplerine teklif edilir. Akıl baliğ olmayana ve akıldan yoksun olana Allah’ın emir ve yasaklarına uyma zorunluluğu olmaz. Böyle insanlar imtihandan muaf ve doğrudan cennete gidecek olanlardır.

Akıl sahibi olduğu ve şu kâinattaki mükemmel sistemler bütününü ilimler penceresinden gördüğü halde, kâinatı sahipsiz, tabiat  ve tesadüfün oyuncağı olarak görüp, Allah’a iman cevherinden kendilerini mahrum eden kişiler ise, Allah’ın emir ve yasaklarına isyan ve itaatsizliklerinin sonucu, cehennemin en aşağı seviyelerine düşmekten kendilerini kurtaramayacaklardır.

Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle kâfir ve münafıklar “Hayvanlar gibi, belki onlardan daha aşağı ve şaşkın varlıklardır.” Cehennem de onlar için hazırlanmış dehşetli bir azap memleketidir. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 1