Dünyanın en büyük meseleleri fâni olduğu için, ebedi hayatı kazandırmak için yapılan hizmetlerin en küçüğüne denk gelemez. Ebedi hayatı kazandırmaya vesile olan ve insanlığın değişmeyen gündemini sürekli ön planda tutan iman kurtarma hizmetleri, dünyanın en büyük ve en kıymetli hizmetleridir.
Bu mânâyı veciz bir ifadeyle dile getiren Bediüzzaman der ki: “Evet, yolculara seyahat için pasaport vermek bir vazife olduğu gibi, ebed tarafına giden yolculara da hem vesika, hem o zulumatlı (karanlık) yolda nur vermek öyle bir vazifedir ki, hiç bir vazife o vazife kadar ehemmiyetli değildir. Böyle bir vazifenin inkârı, ölümün inkârıyla ve her gün ”El mevtü hakkun’ dâvâsını, cenazelerinin mührüyle imza edip tasdik eden otuz bin (şimdi dört yüz bin) şahidin şehadetini tekzip ve inkâr etmekle olur.” (Lem’alar s. 166)
Evet, bu vazifenin ve iman kurtarma hizmetinin irtica ile hiç alâkası yok. Sonra İslâmiyete irtica damgası vurarak onu yaşamaya çalışanları mürteci olmakla suçlayanlar, kendilerini değişmeyen gündem olan ölüm gerçeğinden kurtaracak değiller. Lâiklik maskesi arkasına saklamaya çalıştıkları dinden uzak bir hayat anlayışının girdabında iken, aniden gelen ölüm hakikatiyle, hiç inanmadıkları âhiret cehenneminin en dibine atıldıkları zaman; hafife aldıkları ve alay ettikleri müminlerin intikamı, onlardan ebediyen alınacak ve dinden uzak bir hayatın bedeli en dehşetli bir şekilde onlara ödetilecektir.
Bu açıdan bakıldığı zaman, gerçekten onlar acınacak bir haldeler. Keşke yalancı cennetleri olan bu fâni dünyadan çıkarılmadan önce imanlarını kurtarıp hidayete erseler.
Evet, bu hayat nasıl olsa geçer. Herkes de lâyık olduğu yere gider. Asıl olan ise, değişmeyen gündem olan ölüme hazır olabilmek ve imanla kabre girebilmektir. Ne mutlu buna mazhar olabilenlere!
asyanur.info samicebeci.net (YouTuber-Sami Cebeci videoları)
