(Dünden devam)
Dünya hayatında iken hiç evlenmemiş veya eşinden ayrılmış olarak cennete giren iman etmiş erkek ve kadınlar, cennette evlendirilecek ve orada evlenmemiş kimse kalmayacaktır. Fakat, çocuk olarak vefat edenler bu kaydın dışındadırlar. Kur’an-ı Kerim’de geçen “Vildanün muhalledun” tabirinden anlaşıldığına göre, müminlerin büluğ çağından önce vefat eden çocukları doğrudan cennete gidecek, daimi çocuk kalmak suretiyle çocuk sevmek ve okşamak zevkini anne ve babalarının tatmasına vesile olacaklardır.
Ancak büluğ çağından önce anne ve babasının teşvikiyle, mecbur olmadığı halde namaz kılan ve oruç tutan çocukları, Yüce Allah büyükler gibi yaratacak ve yaptıkları ibadetlerine karşılık olarak bu farkı onlara ihsan edecektir. Kâfir olanların çocukları da cennete gidecek fakat cennet ehlinin hizmetçileri olarak istihdam edileceklerdir. Akıldan yoksun olanlar ile hak dinden haberi olmadan yaşayan Fetret Devri insanları da sorumlu olmadıkları için cennete gidecek ve işledikleri kusurlarından dolayı hesaba çekilmeyecektir.
Kur’an-ı Kerim’in sadece bir ayetinde geçen “Gılman” tabiri vardır. Tur Suresinin 24. ayetinde “Etraflarında, sedeflerinde saklı inciler gibi tertemiz gılmanlar dolaşır.” diye anlatılır. Sözlük anlamı “Çocuk, bıyığı yeni terlemiş genç, hizmetçi” olarak ifade edilir. Gulam kelimesinin çoğulu olan gılman, anlaşıldığı kadarıyla Yüce Allah’ın mümin kulları için özel yarattığı ve vazifesi sadece hizmetkârlık olan cennet gençleridir. Onlar, cennet ehline yiyecek ve içecekler sunar ve bu vazifeyi yapmaktan mutluluk duyarlar.
Huriler ise, Rahman-ı Zül Cemâlin mümin erkeler için cennette özel yarattığı ve dünyadan gitme kadınların emrine verdiği çok güzel cennet kadınlarıdır. Bir çok ayetlerde onlardan bahsedilmekte ve tarif edilmektedirler. Genel olarak “İri gözlerinin beyazı saf, siyahı koyu, gümüş berraklığında beyaz tenli kızlar.” olarak anlatılan Huriler “erkeklerine düşkün, başkalarında gözü olmayan, kimse tarafından dokunulmayan, inci tenli, yakut yanaklı, yaşıt genç kızlar.” tarzında muhtelif ayetlerle tanımlanır. O kadar güzel yaratılmışlardır ki, hadis-i şerifte “Huriler yetmiş elbiseyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor.” denilmiştir.
Bahsi geçen hakikati tefsir eden Bediüzzaman Hazretleri “İnsanın, ne kadar hüsünperver ve zevkperest ve ziynete meftun ve cemâle müştak duyguları ve hasseleri ve kuvaları ve lâtifeleri varsa, umumunu memnun edip doyuracak ve her birisini ayrı ayrı okşayıp mesut edecek maddi ve manevi her nevi ziynet ve hüsn-ü cemâle, huriler camidirler (içinde barındırırlar). Demek, huriler cennetin aksâm-ı ziynetinden yetmiş tarzını, bir tek cinsten olmadığından birbirini setretmeyecek surette giydikleri gibi, kendi vücutlarından ve nefis ve cisimlerinden, belki yetmiş mertebeden ziyade ayrı ayrı hüsün ve cemâlin aksamını (kısımlarını) gösteriyorlar.” (Sözler s. 813)
Fakat, dünyadan gitme kadınlar, salih amelleri farkından dolayı çok daha güzel olarak yaratılacak ve birden fazla erkek ile evlilik yapanları da kimi istiyorsa onunla birlikte olabileceklerdir. Bütün bunlarla birlikte, bu küçük akıl terazisiyle cennet tartılmaz.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 1