Allah’ın güzel isimleri bütün âleme tecelli ederken, bazen zıt tecelliler birbiri içine girer. Bunda dahi çok farklı güzellikler kendini gösterir.
Bu hakikati ilginç bir tarzda anlatan Bediüzzaman, Mesnevi-i Nuriye eserinde şöyle izah eder: “İsm-i Celâl, ale’l -ekser nevîlerde, külliyatta tecelli eder. İsm-i Cemâl ise, mevcudatın cüz’iyatına tecelli eder. Bu itibarla, nevilerdeki cûd-u mutlak (bolluk ve cömertlik), Celâl’in tecellisidir; cüz’iyatın nakışları, eşhasın güzellikleri Cemâl’in tecelliyatındadır. Ve keza, Celâl, Vahidiyetin tecellisinden, Cemâl dahi ehadiyetin tecellisinden zâhir olur. Bâzan da Cemâl, Celâl’den tecelli eder. Evet, Cemâl’in gözünde Celâl ne kadar cemildir, Celâl’in gözünde dahi Cemâl o kadar celildir.” (M. Nuriye s.178)
Evet, birbiriyle girift ve iç içe olan Allah’ın güzel isimleri, bâzen azamet ve heybet tecellileri arasında, Cemâl tecellileri de gösterir. 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin haşyet, haşmet, heybet ve azamet tecellilerinin yanı sıra, insanların mahzun ve kederli kalplerini, sevinç ve sürura gark eden deprem çiçekleri ve hayatlarından ümit kesilmiş nice fertlerin, umulmadık bir tarzda kurtulup gülümsemeleri, Celâl’in gözünde tebessüm eden Cemâl tecellileridir.
Keza, bir yanardağın, etrafına lâvlar savuran gözündeki Celâl tecellileri, yerkürenin sakinleşmesiyle Cemâl’e döner. Kış mevsimindeki celâlli icraatlar, bahar mevsiminde yerini, cemâlli mevcudata terk eder.
Sosyal olaylar da bunun gibidir. Celâlî ve cemâlî icraaatlar orada da cereyan eder. Sürekli gece, sürekli kış olmadığı gibi, insanlığın sosyal olayları da sürekli aynı halde kalmaz. Bâzen kara kışları andıran soğuk ve sevimsiz gelişmeler, bir zaman sonra yerini manevi baharlara bırakır.
Cenab-ı Hak, âyet-i kerimede “Sizin kerih görüp beğenmediğiniz şeyde, sizin için hayır vardır. Sevdiğiniz şeyde de şer vardır, lâkin bilemezsiniz.”buyurmaktadır. Evet, ülkemizde, İslâm âleminde ve dünyada meydana gelen olaylar, Celâl ve Cemâl tecellilerinden hâriç değildir.
Ümit besliyoruz bizler ki, Celâl’in gözünde nice Cemâl tecellileri müminleri beklemekte ve tebessüm etmektedir. Bizlere düşen ise, o Cemâlî tecellilere lâyık hizmet ve istikamet üzere faaliyet göstermektir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)