(Dünden devam)

Avrupa, çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü, demokratik değerlere sahip bir topluluk olmayı, Amerika ve Avustralya gibi hedefine koymuştur. Farklılıkları bir zaaf değil, bilakis zenginlik olarak kabul etmektedir.

Her ne kadar bazı Avrupa devletleri içine aldıkları farklı kimlikleri, özellikle Türkleri asimile etmeye çalışmışsa da, bunda başarılı olamadıkları görülür. Bundan dolayı, farklılıkları olduğu gibi kabul etmek noktasına gelmişlerdir. Bu asimile etme başarısızlığında, organize olmuş dindar cemaatlerin fonksiyonu inkâr edilemez. Almanya, Hollanda, Fransa, İsviçre, Avusturya ve Avustralya seyahatlerimde bu gerçeği bizzat görme imkânı buldum. Herhangi bir cemaatle bağı olmayan ve dinî yaşantıya da yabancı olan vatandaşlarımız, bulunduğu ülkenin kültüründe erimiş gitmiş.

Burada en dikkat edilmesi gereken durum şudur: Anadolu terbiyesi ile yetişen, imanı ve ibadeti ile yurt dışına giden insanımız, kendisini büyük ölçüde koruyabiliyor. Fakat, onlardan meydana gelen ikinci ve üçüncü nesiller, hem dillerine hem de dinlerine karşı bir hayli yabancı kalıyor. Bu noktadır ki, insanı cidden düşündürüyor ve ürkütüyor. Dış işleri bakanlığında, yurt dışındaki vatandaşlarımızın bu durumunu takip eden ve onların bütün problemlerini çözmeye çalışan bir genel müdürlük olsa, böyle bir neticeyi temin etmek için gerçekten değer.

Yurt dışındaki vatandaşlarımız kendi imkânlarıyla, kendi kimlik ve kültürlerini, iman ve ibadetlerini korumaya çalışırken, devletin onları kendi kaderleriyle baş başa bırakması kesinlikle doğru değildir. Bu görünen tablo böyle gitmez  ve gitmemelidir. Yoksa, entegrasyon görüntüsü altında, kendiliğinden bir asimilasyonun gerçekleşmesi kaçınılmaz bir durum olur. Vatan ve milletinin geleceği için çalışan gayret ve hamiyet sahiplerini, bu meseleye de sahip çıkmalıdırlar.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0