Risale-i Nur okumaları meselesinde, Bediüzzanan’ın çok değer verdiği talebelerinden biri olan Zübeyir Gündüzalp Ağabeye kulak vermemiz lâzım. Veciz bir üslupla söylediği sözlerden bazıları: “Okuyamamaktan kork.” “Yatarken imanî bahisler oku. Bütün tehlike okuyamamaktan çıkıyor.” “Tenkit için okuyan, istifade edemez. Başkası için okuyan, istifade edemez. Kendi nefsi için okuyan, istifade eder.” “Yüz seksen değil, bin seksen defa okunsa yine az.” “İstidatları inkişaf ettirmek için çok okumak.” “Az da olsa devamlı okumak. Daima okumak. Dem ve damarlarımıza karışacak derecede okumak.” “Satır satır, kelime kelime okumak.”
Risale okumak üzerine Zübeyir Ağabey daha çok şeyler ifade ediyor: “Hizmet hizmet derken şahsi dersini unutanın, hizmeti muvakkat olur.” “Şimdi oku, kabirde okuyamazsın. Hususi okumanı terk etme.” “Her şey, her mesele okumakla halledilir. Zira, eserlerde hepsi var. Fakat insan görmüyor.” “Oku, oku, her gün oku. Okudukça oku ki, ruhun nur-u İlâhi ile parlasın. Kalbin nur-u Kur’an’la temizlensin. Aklın nur-u İslâmla işlesin ve yükselsin.” “Okumak, okumak, yine okumak. Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak veya kitab-ı kebir-i kâinatı okumak.” “Risale-i Nur okumak bende saplantı haline gelmiş.” diyen Zübeyir Ağabeyden alıntı yaptığım şu cümleler her şeyi özetliyor, başka söz söylemeye ihtiyaç bırakmıyor.
Bediüzzaman’ın hizmetkârlarından merhum Bayram Yüksel Ağabeyden defalarca dinlediğim bir hatırada “Üstad Hazretleri, bir kitabın kapağındaki ‘Risale-i Nur Külliyatından Sözler. Müellifi Bediüzzaman Said Nursi’ kısmından başlatır, fihrist dahil hepsini sırayla okuturdu. O kitap bitince diğerine başlatır, böylece bütün Risaleleri sırayla hatim yapar gibi tamamlardı.” diyordu. Yirmi otuz sene bu cemaat içinde bulunduğu halde, sıra takip ederek okumadığı ve rastgele okuduğu için, Nur Risalelerinin tamamını hâlâ bitirememiş nice kardeşler olduğu bilinen bir gerçektir. Haftada bir kaç defa derse gidip dinlemekle de bu mesele halledilmiş olmuyor. Muhakkak kendi evinde ve sırayla takip ettiği kitabını ya ferdi olarak ya da aile efradıyla birlikte okumakla bu iş oluyor. Bunun için Bediüzzaman “Her bir adam eğer hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa, kendi hanesini bir küçük medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa, yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç dört zat birleşsin ve bu heyet, bulundukları haneyi küçük bir medrese-i Nuriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir miktar meşgul olsalar, hakiki ilim talebeleri gibi, onların maişetlerini temin hususundaki adi muameleleri de bir nevi ibadet hükmüne geçebilir.” (Emirdağ Lâhikası s. 101)
Bahsi geçen hakikatlere binaen, her katıldığımız toplantılarda dile getirilen “Cemaat olarak yeterince Risale-i Nur okuyamıyoruz.” şikayetlerini yapmak yerine, kitapları sıraya koyarak hemen okumaya başlayalım. Okumalarımızı ertelemeyelim. Bir iş yapılacaksa hemen yapalım. Nefsimizin tembelliğine mağlup düşmeyelim. Cenab-ı Allah yardımcımız olsun.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersi)