Akıl ve idrak sahibi ve düşünen bir varlık olan insanların meydana getirdiği toplumlarda, aynı düşünceyi paylaşan insanların bir araya geldikleri akımlar, insanlık tarihi boyunca hep olagelmiş ve bundan sonra da olacaktır. Müspet veya menfi fikirlerin etrafında toplanan ve çeşitli nam ve isimlerle varlıklarını devam ettiren bu akımlar, Osmanlı devletinde var oldukları gibi, Türkiye Cumhuriyetinde de vardır ve varlıklarını sürdürmektedirler. Muhtelif isimlerdeki tarikatlar, çeşitli İslâmî cemaatler, Komünizm, Kemalizm, liberalizm gibi daha bir çok cereyanlar bunlardan bazılarıdır.
Genç Türkiye Cumhuriyetinin, en genç fikir cereyanlarından biri de Risale-i Nur hareketidir. Cumhuriyet tarihi boyunca hakkında lehte ve aleyhte konuşmalar yapılan, hatta geçmişte devlet tarafından zararlı akımların en başında görülen Risale-i Nur hareketi, cumhuriyet mahkemeleri tarafından yapılan iki bin civarındaki muhakemeler sonunda hep berat etmiş, ceza kanunları çerçevesinden herhangi bir suç bulunamamıştır.
Şahsi nüfuz temini, rejim aleyhtarlığı, devletin temel nizamlarını dinî esaslara uydurmak, gizli cemiyet kurmak gibi daha bir çok suçlamalarla mahkûm edilmek istenen Bediüzzaman Hazretleri, Nur Risaleleri ve Nur talebeleri,; uzun tetkikler sonucu suçsuz bulunmuş, savcıların isnat ettiği suçların hiç birisinin kanunlara aykırı olmadığı ortaya çıkmıştır. Elbette olmayan bir şeyin ispatı mümkün olamazdı.
Bir mahkemenin suçsuz bulup berat verdiği bir şahıs veya bir eser, kaziye-i muhkeme yani kesin hüküm haline geldiğinden, bir başka mahkeme tarafından tekrar muhakeme edilemeyeceği kanunun getirdiği bir mecburiyet olmasına rağmen, aynı suçlamalarla tekrar tekrar muhakeme edilmiş ve her seferinde yine berat verilmiştir. Sadece devletin yaptığı zulüm yanlarına kâr kalmış, Nur Talebeleri de çektiği sıkıntıların sevabını almış. Devlet tarafından yapılan bu kadar baskı ve zulme maruz bırakıldığı halde, Nur Talebeleri hiç bir zaman devletine küsmemiş, sabırla gerçeklerin devlet tarafından anlaşılmasını beklemiş ve en küçük menfi bir harekete tevessül etmemişlerdir.
Çeşitli ehl-i vukuf gruplarına inceden inceye tetkik ettirilen Risale-i Nur tefsirleri için bir iki rapor dışında menfi rapor veren olmamış ve olumsuz rapor verenler de, hakka ve ilme dayanarak değil, ideolojik davrandıkları için vermişlerdir. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 39