Risale-i Nur Talebelerine bu zamanda Sahabe mesleğinin bir cilvesini yaşatan ve onların fedakârlık, sebat, sadâkat ve metanetlerini semavatın sâkinleri olan melâikeler alkışladığı gibi, gelecek nesiller dahi alkışlayacak diyerek takdirlerini belirten Bediüzzaman; gerçekten insanlık tarihinin bir benzerini dahi yaşamadığı dehşetli bir dönemde bile, faal, gayretli, çalışkan, fedakâr ve sebatkâr insanların yetiştirilmesinde hârika bir muvaffakiyete Allah’ın izniyle nâil olmuştur.
Her talebesinin ayrı ayrı meziyet ve faziletleri olduğu gibi, güller diyarı Isparta’nın yetiştirdiği Nur kahramanlarından ve ömrünün elli senesini tamamen Nur hizmetine adayan Tahirî Mutlu Ağabeyin fedakârlığı takdire şâyandır.Eşi ve son kızı da âhirete gidince, evini satıp bir teksir makinesi alır. Kalan parasını hizmete tahsis edip, kendi hayatını da iman ve Kur’ân hizmetine vakfeder. Ölünceye kadar da hakta sebat mesleğinde devam eder.
İnebolu ilçesinde Rasim Ağabeyden dinlediğim bir hâtırada, o zamanın İnebolu kahramanlarından olan Nazif Çelebi Ağabey de bir teksir makinesi alır, doğrudan Risale-i Nur eserlerinin basılmasına tahsis ederek, inkârcılık fikrinin öldürülmesinde ve belinin kırılmasında önemli bir vazife görür. Bediüzzaman o makineye “Bin kalemli Nurcu.”diyormuş. Çünkü, o tarihlerde Nur Risaleleri sadece el yazmasıyla çoğaltılıyordu. Kur’an yazısının matbaalarda basılması yasaklanmıştı.
İslâm dini açısından en karanlık zamanların yaşandığı o dehşetli dönemde, her türlü fedakârlık örnekleriyle iman hizmetini gerçekleştiren o zamanın manevî fedailerini örnek alan bütün Nur Talebeleri, ondan sonraki zamanlarda da, çeşitli fedakârlıklarla iman hizmetini devam ettirerek geliyorlar ve kıyamete kadar da, bu minval üzere hizmetler Allah için devam edip gidecektir, inşaallah.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)