Bir önceki makalemizde ifade ettiğimiz gibi ayrımı yapan ve münakaşayı körükleyen lâik cephedir. Resmi ideolojiyi korumak ve kollamak adına yapıyor. Müminler inançlarının icaplarını yaşamaya çalışıp, bundan uzak yaşayanlara müdahale etmemeyi dinlerinin gereği saydığı bir atmosferde, “Senin şu hallerin resmi ideolojiye aykırıdır. Onun için bu dayatmaları sana yapıyoruz, itiraza hakkın  yok.” denildiği zaman, münakaşa hemen başlıyor.

Kurumları ilgilendiren lâiklik prensibini, şahsına da mal ederek dine uzak olan yaşantısına kılıf yapan lâik kesimin “Biz de Müslümanız, ama…” diye başlayan konuşmaları, ortalığın yatışmasına ve sükunete ermesine yeterli olmuyor. Zira, olduğu gibi görünmek ya da göründüğü gibi olmak tarzında bir dertleri yok. Onları ne mümin ve ne de gayr-ı mümin gibi iki arada bir derede olmaya iten sebep resmi ideolojidir. Çünkü, onun kaynağı nifak sıfatına dayanmaktadır.

Eğer milletin birlik ve beraberliği samimi olarak isteniyorsa, resmi ideolojiden vazgeçilmelidir. Birlik ve beraberliğin temini için, milleti bin yıldan beri bir arada tutan mukaddes İslâm dini yeterlidir. Hiç olmazsa gerçek bir demokrasi paydasında milletin birliği mutlaka temin edilmelidir. Hiç kimse, başkalarına inancından veya kılık kıyafetinden dolayı hor bakmamalı ve birbirlerine saygı çerçevesinde birlik sağlanmalıdır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 2